sen bana tek bir şey sormuştun
susmuştum ya...
o günden beri güneş gibi yakıcı
ırmak gibi lav geçer içimde
hayatının kenarında duran bendim
kenardan geçenler bana çarpardı
oysa
çarşıya çıksam ellerini arardım,
eve gelsem solduran yokluğun
sokaklarda meleklerin gözlerinin korumasındaydık...
yine de nazara gelirdi cazibe
merkezinde ki her aşk gibi
oysa
ölü denizim dalgaların terkettiği
ve sen sınırı olmayan denizdin
denizkabuğumdun, ben kum gibi
birşeydim,bana sorsalardı derdim;
meksika sınırında toz, kirlenmiş kuş
görmediyseniz o benim...
oysa
kalbimi yokluyordu efsunlu rüzgar
yüzünü ayışığına çevirdiğinde...
sen puslu camlarda el salladığında
sevdaya dönüşüyordu iklim
mevsimlerim karışıyordu ardından
oysa
sen konuşurken yüzüm geçiyordu
otobüs camlarında
dur inecek var diyemeyecek kadar
çaresizdim...
sisler içindeydim ve sis yalnızlık
korkumu artırırdı...
aradan ne isyanlar, göçler geçti
ne Berlin ne Necip Fazıl'ın "kaldırımlar'ı"
ezberim de
uzayın derinliğine kadar ayak sesin...
gezegenleri uyandıran bendim
hani derdim ya hayat çok kötü diye
öyleymiş...
aması var işte..
oysa ne çok seviyordum seni
Berlin -2007- yıkılan duvar sonrası...duvar büyük harflerin üzerine düştü küçük harflerle başlarım her söze
(
Oysa Ne Çok Seviyordum başlıklı yazı
riza-baldede tarafından
1.05.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.