
TÜRKİYE’NİN ORMAN YANGINLARIYLA
İMTİHANI
Yangınlar! Her yaz mevsimi başlangıcında kendini gösteren ve
cennet ülkemin tüm ormanlarını yakıp yok eden o yangınlar. İçinde barındırdığı
bin bir çeşit hayvanlarıyla beraber yanarak yok oluyor! Bu yıl meydana gelen
yangın büyüklüğü ve yaygınlığı geçen yılın büyüklüğüne ve yaygınlığına nispetle
daha da artmış! Bu hızla ve bu zayıf tedbirlerle yakın gelecekte ülkemizin bir
çöle dönüşmesi hem Avrupalı bilim insanlarının raporlarına girdi, hem de Türk
bilim insanları tarafından açıklandı.
Dünyanın çeşitli ülkelerinde de orman yangınları meydana
geliyor. Yüzlerce hektar ormanlar yanıp kül oluyordu. Ancak o ülkeler her
defasında tedbirlerini artırıyor ve yangın hasarını minimize edebiliyorlar.
Yangınları söndürmek için karadan müdahalelerin yetersizliği her yangında
kendini gösteriyor. Yangın ile baş etmek için etkili bir şekilde karadan
müdahale şarttır ancak havadan yapılan müdahaleler çok daha etkili sonuçlar
veriyor.
Yangınları körükleyen sebepler; piknik yapan veya ormandan
geçen insanların yaktığı ateşi ve sigara-sını söndürmeden geçip gitmesi. Devasa
ormanlar arasından yüksek voltajlı elektrik hatlarının çekilmesi. Yurttaşların
çektiği görüntüler gösterdi ki, rüzgârlı havalarda elektrik tellerinin
birbirine temas etmesiyle ortaya çıkan kıvılcımlar orman yangınlarına neden
oluyor. Sorumlu firmalar, inkâr etse de uzmanlar ve ortaya çıkan görüntüler gerçeği
ortaya koymaktadır.
Orman yangınlarını oluşturan sebepler bilimsel olarak
ortada. O sebeplerden biri de ormanların ken-dini yakma gibi bir huyunun
olduğudur. Nemi kaybolmuş ve kurumuş otların ve yaprakların kendili-ğinden
yandığı görülmüştür. Cam şişeler, bir kibrit gibi, bir kıvılcım gibi yangına
sebep oluyor. Öyleyse; yangını oluşturan sebeplerin ortadan kaldırılması icap
eder. Bu tedbirlerden biri sorumlu firmaların ormanlık alanda çekilen enerji
hatlarının yerlerini değiştirmesidir. Uzun bir vade belirleyip, ormanlık alanlara
insan denilen varlığı sokmayın. Bir başka tedbir; orman yangınlarıyla etkili
mücadele edebil-mek için çok iyi eğitilmiş ekiplere ve yenilenmiş ekipmanlara acilen
ihtiyaç vardır. Bir başka tedbir; Yasa mı? Çıkarın! Ceza mı? Verin! Hiç kimsenin
gözünün yaşına bakmayın. Özelleştirdiğiniz enerji şirketlerin de gözünün yaşına
bakmayın, lütfen! Bu ülkeyi çöl ortasında bulmadık! Ya da birilerinin
himmetiyle bu ülke bize verilmedi!
Seçimlerle devletin tepesine çöreklenen bir yönetim, lütfen ama lütfen, uçak koleksiyonu yapmayı bırakın! Ülke çöle dönüyor çöle! Şu şatafattan, şu israftan ve şu aymazlıktan artık vaz geçin. Lütfen! Senin uçak ve helikopter kolleksiyonu-nun, yanan ağaçlarımdan, kelebeklerimden ve daha nice orman canlılarımdan daha kıymetli değildir. Beyler, yakın gele-cekte Türkiye’m çöle dönecek, acaba ne kadar farkındasınız? Hızla çöle dönüşen ülkemizde su krizi kapımıza dayanıyor. Çünkü su havzalarımız birer ikişer kuruyor! Allah rızası için lütfen, kendinize gelin! Ehliyetsiz ve liyakatsiz olmadığınızı ispat ettiniz. Her şeyi elinize-yüzünüze bulaştırdınız. Ülkemin hiçbir sorununa kalıcı ve etkili çözüm üretemiyorsunuz! Süslü ve tempolu cümlelerinizle halkı efsunlamanız ve çeşitli vaatlerde bulunmanız hiçbir sorunumuzu çözmüyor, çözemi-yor! Palavrayı bırakın artık, lütfen!
Her orman yangını, her şehit haberi duyduğumuzda ve sokaklarda
eli satırlı ve tabancalı cellatların elini-kolunu sallaya sallaya dolaşmasından
bıktık artık. Teksas’a döndürdüğünüz ülkemde can emniyeti sıfır. Mal emniyeti
sıfır. Ehliyet ve liyakat sıfır! Cellatlara verilmeyen cezalar! Sınırsız özelleştirmeler
ülkemi bu hale getirdi, farkında mısınız? Bunu hangi zekâ ile ve hangi
planlamayla veya hangi amaç uğruna yapıyorsunuz? Bu absürt ve akıl dışı yönetim
biçiminiz gelecekte göreceksiniz ki tez konusu olacak, bundan hiç şüphem
kalmadı artık.
Çok üzgünüm. Sinirlerim gerildi! Yüce Allah’a yaslandım,
içime dönüyorum.