
Bu geçici handa içimde bir sızı kaldı,
Ne gösterişli
saraylar aradım, ne de altın tacı.
Tek dileğim avuçlarımda
ısınıp kaybolacak,
Bir tutam gün
ışığıydı, o da benden ıraktı.
Ne bir çiçeğin kokusu
sindi avucuma,
Ne bir kuşun sesi
değdi fısıltılarıma.
Bir tutam aydınlık,
bir kırık ayna misali,
Ne bütünlendi içimde,
ne de yansıdı dışıma.
Bu fani dünyanın gölgesi
düştü ömrüme,
Bir tutam sevinç bile
değmedi gönlüme.
O küçücük mutluluk,
bir kayıp inci gibi,
Ne deniz dibinde
buldum, ne de gökyüzünde.
Bu karanlık dehlizde,
umudum bir mum alevi,
Bir parça neşe bile
çalmadı gönül kapımı.
O minicik ışık
huzmesi, bir kayıp yıldız gibi,
Ne geceyi aydınlattı,
ne de gönül sinemi.