Dinlence
((Her Kadın, Kalbinde Bir Cennet Taşırmış.))
Kara saçlı güzel Sara’nın çiçekleriyle
Bitimsiz hüznüme ve acıya içsel bir yolculuk...
Bir Cuma gecesi, Sara’nın çiçekleri henüz açmamışken aradığımı buldum.
Kara saçlı güzel Sara,
Gözleriniz limanım olsaydı keşke.
Ne isteyebilirim hayattan?
Ne bekleyebilirim çekişmelerin odağındayken zamanlar?
Susunca, bitek kalbinin çığlıklarını duyarmış insan.
Çiçekler açarken, kalbim sancıyor Sara.
Gözleriniz cennetten bir gül.
Kokusu insanı sarhoş ediyor. Kapatın gözlerinizi hüznün kapısında güzel Sara.
Size,
Hüznümü tarif etsem kalbimin sesini duyar mısınız!?
Saniyeler önce…
Acı bir şeydi kalbimde taşıdığım cenneti terk etmeyi düşünmek,
Hayatım boyunca yürüdüm ve yaşantımı büyük bir hevesle sürdürdüm.
Kalbiyle arınmak ve ruhuyla yükselmek isteyene yol uzun.
Fakat, hayat yolunda büyük acıların insana sunduğu tezatlar, çekişmeler hiç bitmiyor.
Bir zamanlar çok mutluyduk
Alışmıştık göklerdeki huzura.
Ve toprağın sükunetinde dinleniyorduk.
Toprağın altında tarihin dilsiz acıları ve gözyaşları yatıyordu.
Savaşlar, depremler ve ölümler birlikteliğimizi bozmaya çalışıyordu.
Sanırım başka yolu yoktu bunun.
Hayat, biraz da böyle bir şeydi.
Bir savaşın gölgesinde,
Onu anlamanın bedelleri ve onu anlatmanın yolları vardır.
Acıyı tarif etmekte yetersiz olan kelimelerim bir yolunu bulup seslendi bu gece.
Büyük acıları anlatmanın yükümlülükleri vardır her zaman.
Savaş sıradan bir hadise değildir.
Acının en büyüğüdür.
Göçe mecbur edilmektir.
Gözleri kan çanağına dönüştüren boşluk...
Büyüyor gözlerin içinde.
Yürürken, asla geriye dönüp bakmaman gereken bir evin vardır geride.
Huzurlu bir akşam, balkonunda çiçekleriyle konuşan bir genç kızın acıyla yüzleşmesi çok zordur…
Anılarına ve kalbinde taşıdığı cennete veda etmeye mecbur olmuştur Sara.
Savaş, geriye dönülmez bir boşluk bırakır Sara'nın körpe ellerinde.
Savaş, acımasızdır.!
Savaş, emredicidir.!
Savaş, pervasızdır.!
Uyandırınca sizi derin uykunuzdan yine bir bulut çiziyorum göğsünüze.
Ne haddime sizi zorlamak,
Siz ki hayat dolusunuz.
Ya çılgınca koşuyorsunuz ya da heyecanınız sizi durmaya zorluyor.
Siz koşmaya devam edin kara saçlı güzel Sara.!
Siz koşarken saçıldı çiçekler, takatim kesildi.
Şarapnelde çiçek büyüten gençlik,
Çıkıp gitti.!
Çürümeye bırakılmışken gizli bir düş; unutmanın adı dilimin ucunda.
Hangi gün aynaya baksam saçlarım, gözlerim sizinkine benziyor.
Gülücükler dağıtıyorum aynadaki görüntüme.
Sevgili Sara,
Kuşların evi duvardaki çizgi,
Örselemesinler geceyi.
Gece mübarek,
Karanlık yoksa gece de yok.
Gece mübarek ve gece mutmain kalplerin dinlencesi…
Hibuskus Çiçeği
(
Dinlence başlıklı yazı
Hibuskus tarafından
11.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
