
Artık geçmiş bahardır, bulunmaz inayette,
Zindan mıdır gözlerin, işler mi cinayet te?
Altı bin altı yüz atmış altı tam ayette,
Sekiz büyük Hadisten, Tirmizidir gözlerin…
Böyle bir kutlu yapıt, İnan
yoktur sultanda,
Getirseler yan yana, kıymet görmez altın da,
Kurumuş gül dalının, yaprağının altında,
Bin bir çeşit meyveyi, vermesidir gözlerin.
Gözlerinin üstünde, gerilen o yayları,
Var mı böyle bir deniz, ıslatmasın koyları,
Karanlıkta koşturan, körpe rafan tayları,
Uzunca boşluklarda, yormasıdır gözlerin.
Arı bal yapar hani, üzerini sırlar ya,
Işığına pervane, ayı yüz kez turlar ya,
Ateşten bir bulut,
yerden göğe fırlar ya,
Yandığım Irmakların, termasıdır gözlerin.
Kendime bile
demem, saklı kalsın bu gizim,
Ne kalbim
kalsın sende, ne ufacık bir izim,
Uzatsam
dokunurum, ama bundan acizim
Aşk’a susuz kalmışın kurnasıdır gözlerin
Dağların üşüttüğü, güneşin yakmasıyla,
Aynısına eşdeğer , ırmağın akmasıyla,
Son insanın Cahim den, son sürat çıkmasıyla,
Cennetin kapısını, sormasıdır gözlerin.
Görürsem şükrederim, iki rekat bir namaz,
Seni gören divane, akıl ile anlamaz,
Avcı avını görür, durur ve kımıldamaz,
Kartalın güvercine, permasıdır gözlerin.
Son bir sevda asarım, yıkılmış
duvarında,
Neylersin ki sevgili, ölüm olmuş
karımda,
Böyle yelda görmedim, memleket civarında,
Acem ellerinin tek, turnasıdır gözlerin.
İnsanın geçeceği, son köprüsü
sıratmış,
Söyle bana sultanım, kimi böyle yaratmış,
Mevla önce kaybetmiş, sonrasında aratmış,
Fakirin duasına, ermesidir gözlerin.
Geceye ışık tutar, kirpiğinin karası,
Böğründe taşıdığı, bir ceylanın yarası,
Duyarsın ya içinde, yanık bir ses arası,
Hüzzamla Muhayyerin Zurnasıdır gözlerin
Boynuma dolanırken, suskunluk zincirleri,
İçimde paslanıyor, kilitli sancıları,
Bir bakışı dağıtır, birikmiş acıları,
Mahkumun zincirini, kırmasıdır gözlerin.
Kırılsın mı dizlerim, ister mi böyle yemin?
Bir dua çığlığında, göğe çıkar mı zemin?
Yalın ayak yürürken, ordusu Ebrehe’ min ,
İlk
batılı yerlere,
sermesidir gözlerin.
Kahıroğlan yandığım gülden be-
destesine
Duyduğum da ağlarım gözlerin bestesine
Hadi gel vur mührünü sol göğsümün üstüne
Artık şu sol yanımın armasıdır gözlerin
Artık geçmiş bahardır, bulunmaz
inayette,
Zindan mıdır
gözlerin, işler mi cinayet
te?
Altı bin altı
yüz atmış altı tam ayette,
Sekiz büyük
Hadisten, Tirmizidir gözlerin…