Online Üye
Online Ziyaretçi

Kaçıyordu
yorgun dünyanın
Girdaplarından
Güzün
konaklarını arayan aşıklar
Kurutmuştu
kocaman yaz
Duyguların
gür şelalelerini
Harman
olmuştu sevda ekinleri
Uçsuz
bucaksız tarlaların
Kasvetinde…
Umudun
kokusu yükseliyordu gayrı
Sarı
müjdeler veren ötelerden
Resimler
çiziyordu rüzgar ve bulut
Yeryüzünün
yanaklarına renk renk
Kaval
çalıyordu doğrulmuş dereler
Yağmurların
taşkın sürülerine…
Yığılırdı geçitlere
uzak ülkelerden
Mevsimlerin
bitap gezginleri
Sokulmak
için sonbaharın saçaklarına
Boyamak için
ruhların duvarlarını
Hafiflemiş
dalların kalemiyle…
Boyun eğmek
gerekirdi yapraklara,
Ram olmak aşkın
tonlarına;
Geçebilmek
için sımsıkı geçitlerden
Kucaklaşmak
için güzün kollarıyla…