Yazılı Radyo – İlk Yayın: Yağmurun Altında Aşk Üzerine
Yazan: [İslam Okan]
Merhaba sevgili dost,
Yazılı Radyo kanalına hoş geldin.
Sana anlatmak, seninle paylaşmak istediğim birçok konu var. Bazen şiir okuyacağız, bazen bir şarkı dinleyeceğiz, bazen de derin bir sohbetin içinde kaybolacağız.
O halde başlayalım ilk bölümümüze.
Öncelikle, sakin bir şarkıyla açılış yapalım.
🎵 Hunger Games – The Hanging Tree // Danish National Symphony Orchestra
Şarkı çalarken biraz konuşalım.
Aşk nedir? Aşk için yapılabilecek fedakârlıklar nelerdir? Hiç düşündün mü?
Bu sorular uykunu kaçırdı mı, yoksa hiç âşık oldun mu?
Benim cevabım şöyle:
Aşk, tatlı sulu bir şeftali yemektir. Yedikçe seversin ama sonunda ellerin yapışır, üstüne bulaşır, kirlenirsin.
Benim için aşk uğruna yapılabilecek en büyük fedakârlık, ellerin kirlenmesine razı olmaktır.
Evet, aşk uykularımı kaçırdı. Çok düşündüm üzerine.
Şu an dinlediğim şarkıda ise, üç kişiyi öldürdüğü düşünülen bir adamın idamını, onu seven bir kadın izliyor.
Soft bir acı, hüzünle karışık bir kabulleniş…
Belki “ne saçmalıyor bu” diyorsun içinden, ama belki de biraz haklısın.
Yağmur neden romantizmin simgesidir, biliyor musun?
Ben bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var: Yağmur yağmazsa susuz kalırız.
Yağmur, sağlığın ve temizliğin sembolüdür. Kirlerimizden arındırır bizi.
Şimdi, daha hareketli bir şarkıya geçmeden önce, sana bir şiir bırakıyorum.
Önce onu oku, sonra yeni şarkıyı açalım.
---
Bu Yağmur
Necip Fazıl Kısakürek
Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince,
Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur.
Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince,
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,
Tenimde acısız yatan bir bıçak.
Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,
Dayandıkça çisil çisil yağacak.
Bu yağmur, delilik vehminden üstün,
Karanlık, kovulmaz düşüncelerden.
Cinlerin beynimde yaptığı düğün,
Sulardan, seslerden ve gecelerden...
---
Şiiri hisset… Sonra ikinci şarkıya geçelim:
🎵 Bertuğ Cemil – Yağmur
Sevgili dostum, insanlar yağmurun nasıl oluştuğunu bilmedikleri zamanlarda onu Tanrı’nın lütfu olarak görmüşlerdir.
Ama yağmurdan sonra sel olursa, bunu bir ceza saymışlardır.
Zannımca yağmur, bizi hem aziz kılar hem de günahkâr.
Biz, bulutların yağdırdığı sularda temizlenirken aslında kirlenmeye devam eden varlıklarız.
Unutma dostum: Allah’ın rahmetinden kaçılmaz.
Yeri gelir sadece ıslanırsın…
Yeri gelir, yalnızca ıslanırsın.
Bu, Yazılı Radyo’nun ilk yayınıydı.
Sabırla okuduğun, satırlar arasında kaldığın için teşekkür ederim.
Kapanışta son şarkımızla vedalaşalım:
🎵 Luciano Pavarotti – La donna è mobile
İyi dinlemeler sevgili okur.
Bir sonraki yayında görüşmek üzere.
