
EFEMERA
Alışmak ve aynı zamanda
şahsiyetimin uçkunluklarına kaçmak yıllarımı aldı. Zaferin içindeki terk edişi,
ayakları yere basamayanın aslında dumura uğrayan olduğunu, ruhun ezeli hakikate
ulaşırken acının simyasında dönüştüğünü gördüm.
Kasım güneşi bugün kürek
kemiklerimi okşadıkça bunlar geçti aklımdan. En kıymetli kitaplarımı sakladığım
sandığı balkona getirmiş bir bir aydınlık balkon masasına diziyordum. Ateşten
ısınan çay ve kuşların takip ettiği özgürlüğün yolu, yürek ferahlığımın iki
kalesi gibiydi..
Sandığın köşesine tutunmuş siyah
kumaştan küçük bir torba, gri kurtların avının kokusunu alması gibi
dinginliğimin kokusunu fark edivermişti. İçinden; bana aldığın son kullanma
tarihi çoktan geçmiş kare çikolatanın ambalajı, gittiğimiz en son sinema
filminin bileti ve ellerim çok üşüyor diye satın aldığın deri eldivenin
faturası çıktı..
Mavi Yıldırım