Öldünüz mü, sizin de bir adınız artık merhum dur. Hoca gelir cenaze namazınızı kıldırır ve sonra dört kollu ile doğru cenaze arabasına ve kıyamete kadar kalacağınız kabrinize, tabi ceset olarak, ruh ise alemi berzah ta... Namaz kılınınca Hoca sorar ''Merhumu nasıl bilirsiniz?'' Bir tane kötü biliriz diyen çıkmaz. Çok az da olsa istisnalar vardır. Merhumdan maddi olarak alacaklılardır bunlar genelde o kalabalığa rağmen ''Bana borcu vardı merhumun.'' der, sinirler gerilir, itirazlar olur hayli...
Bir de iyi biliriz deyip de cenaze namazı dağıldıktan sonra dedikodusunu yapanlar vardır. Onların durumu aslında daha da vahimdir... Bakalım ne konuşmuşlar cenazeden sonra, uzaktan kulak kabartalım beyefendilere hanımefendilere...
- İyi dedik ama birader bana bir sürü borç taktı.
- Yapma yahu! Bana da vardı biraz ama mühim değil helal ettim ben.
- Ben etmem abi niye edeyim öbür tarafta alacaklıyım bu dürzüden...
- Olsun sen yine de dürzü deme yahu o kadar hukukunuz vardı.
- Derim abi niye demeyeyim dürzü ki dürzü diyoruz...
- Orada niye sesin çıkmadı Hoca ''Merhumu nasıl bilirdiniz?'' deyince?
- Çıkmadı abi çıkmazda zebella gibi akrabaları var, çullanırlardı üstüme...
- Haaaa! O sebeple diyorsun.
- Sağken gittim iş yerine bir kere isteyeyim dedim beni kovmaktan beter etti...
- Bak sen, zeytinyağı gibi üste çıktı birde desene...
- Neredeyse beni borçlu çıkaracaktı. Ona borç verince onore etmiş beni, onun dediğine bak.
- Allah biliyor ya seni.
- Biliyor da bir de akrabaları bilse keşke.
- Git iste bakalım akrabalarından.
- Olur mu ki?
- Olmaz diye bir şey yok. İsteyenin bir yüzü kara vermeyen Arap Şükrü...
- Arap Şükrü diye bir akrabası yok ki.
- Yahu! Espri yaptık işte anla sen de...
- Haaaa! Tamam şakacısın sende...
Bir başka Merhumenin cenazesinde... İki hanım namazdan önce konuşuyorlar
- Ayyyy! Komşu, duydum koştum geldim, Allah rahmet eylesin. Nasıl olmuş?
- Ev de akşam yemek yaparken tık diye gitmiş kalbi durmuş.
- Tüh tüh tüh! Vay ki vay!
- Ne güzel işte tık diye ölmüş Allah çektirmemiş.
- Kocasıyla sıkıntıları varmış biraz kız.
- Deme be!
- Hangimizin yok ki.
- Adam aldatıyormuş bunu sık sık.
- Yapma Yahu! Rafet bey çok da efendi bir adamdı, ama yapar mıydı öyle şeyler?
- Yere bakan yürek yakan cinsinden kız.
- Bana da bir kere asansörde askıntı olduydu da ben yüz vermedim.
- Deme be!
- Bilemiyorsun ki anam işte.
- Neyse biz yine de hakkımızı helal edelim de...
- Edelim kız edelim.
İşte böyle bir zaman sonrası merhum ve merhumedir adınız artık... Dedikodular, tartışmalar sürer gider bir müddet namaz sonrası ve daha da sonra...
(
Merhum Ve Merhumeler İyi Bilinir Çoğu Zaman başlıklı yazı
AhmetZeytinci tarafından
11/10/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.