ERDEBİL SANCAĞI
Osmanlı Hâkimiyetinin Tesisi
Sasani hükümdarı Yezdicerd ll ' nin
oğlu Firuz tarafından V. yüzyılda kurulduğu kabul edilen Erdeb il Sasanilerden sonra
Hazar Türklerinin eline geçti. Hz. Ömer (r.a.) devrinde, Huzeyfe
b. el-Yeman tarafından İslam topraklarına katıldı
(642). Hz. Ali (r.a.) devrinde
Azerbaycan valisi tayin edilen Eş'as b. Kays el-Kindi, buraya Arap
aşiretlerini yerleştirerek şehri büyüttü ve bir de cami yaptırdı.
Emeviler ve ardından Abbasilerin eline geçen şehir,
umumiyetle Afşin ve Mengü Çür gibi Abbasi
hizmetindeki Türk komutanlar tarafından yönetildi. Şehir,
•
XVI. yüzyıl başlarında başlayan Osmanlı-Safevi
mücadelesinin ilk dönemlerinden itibaren Osmanlılar, Erdebil ' i ele geçirme
isteğinde bulundular. Ancak bu
emellerine Sultan III. Ahmed
döneminde (1703-1730) ulaşabildiler: Erzurum beylerbeyi ve Şirvan muhafızı
olan Mustafa Paşa, 1724 Aralığında başlattığı harekatla, Ağustos 1725'de
Tebriz'i, ardından Urmiye Erdebil'i ele geçirdi.
1
•
Osmanlı devletinin Erdebil’deki hakimiyeti uzun
sürmedi. Kirmanşah anlaşması sonucunda (10 Ocak 1732) Erdebil Safevilere teslim
edildi. Böylece Erdebil’deki Osmanlı hakimiyeti sona erdi. (
•
Hazreti
eş-şeyh Safi’nin etrafına toplanan mürid kitlesiyle Safeviyye veya Erdebiliyye
ismiyle tanın tarikat teşekkül etti. Eylül 1334 tarihinde vefat eden Şeyh
Safiyyüdin’in yerine
•
•
•
•
•
GENCE SANCAĞI
Gence bölgesi, tarihte Sabir, Hazar, Arap,
Salari, Saci, Şeddadi, Büyük Selçuklu, İldeniz, Harizmşah, İlhanlı, Celayir,
Timurlu, Karakoyunlu ve Akkoyunlu hakimiyetlerinde bulunduktan sonra, XVI. asır başlarında Safevi Devletinin
idaresine girdi. 1 Eylül 1588’de
şehri Osmanlı topraklarına katan Ferhad Paşa,
şehir etrafındaki bağ ve bahçelerle, şehirdeki kervansaray, hamam ve dükkanların tahrip edilmemesini emretti. Ferhad Paşa
fetihten iki gün sonra imar faaliyetlerine başladı. Şehre bir iç
kale ve mahalleleri içine alacak
şekilde sur inşa etti. l590'da
yapılan anlaşma ile Safeviler, Gence ve Karabağ
havalisini Osmanlılara bıraktılar. İmar
faaliyetleri daha sonraki yıllar da da
devam etti. 1594 yılında Gence kadılarına gönderilen bir hükümde, cami ihtiy acı olan yerlere
cami ve mescid yapılması,
kendi mallarından cami yaptırmak isteyen hayır sahiplerine ve vakıflara yardımcı olunması emredildi. Gence ele geçirildikten hemen sonra tahrir edilmeye başlandı. Bu tahririn
amacı, arazinin timar ve
vakıflara taksimi, devlet hazinesine gelir ve muhafazada bulunan askerin ulufesini temin etmekti.
Osmanlı hakimiyeti 18 yıl sürdükten
sonra, eski Safevi kentlerini bir bir geri alan Şah I. Abbas 6 aylık kuşatmadan sonra, beylerbeyi Mehmed
Paşa'nın aman dilemesiyle 4 Temmuz 1606'da şehri geri aldı ve tahrip etti. Ardından da eski şehrin 1 fersah (yaklaşık
6 km.) ötesine yeni bir şehir kurdurdu.
Yaklaşık bir asır Safevi hakimiyetinde kalan şehir, stratejik sebebleri göz önüne alan Osmanlı
hükümetinin l722'de Gence' nin bir an
evvel zapt edilmesi kararı
gereği görevlendirilen Silahdar İbrahim Paşa
tarafından 100 Ekim l723'de
Gence'yi aldı ise de, serdarlıktan alındığı için şehri terk
etti.
Rusya ile 1724 yılında anlaşma yapıldıktan sonra, ileri harekata
geçen Erzurum valisi Hacı Mustafa Paşa iki aylık bir kuşatmadan sonra 4 Eylül 1725' de Gcnce ' yi ele geçirdi.
İkinci
Osmanlı hakimiyeti de uzun sürmedi.
Köprülü-zade Abdullah Paşa komutasındaki Osmanlı
ordusu Arpaçay Savaşı' nda (Haziran
1735) yenilince. Şah Nadir-i Afşar, Rus topçu uzmanlarının
yardımıyla, bir aylık bir kuşatmadan sonra, 9 Temmuz l 735'de şehri işgal
ederek Gence'yi savunan asker ve halka karşı oldukça sert davranarak pek çok kişiyi
kılıçtan geçirdi.
Aile vakıfları, malikane sahibi bazı kimselerin servetlerini muhafaza etmek için arruflan altındaki toprakların gelirlerini kendisine, ölümünden sonra ailesine ve nesline bağışlamalarıyla ortaya çıkmıştır. l 595 ' de Gence ' nin Arrani Nahiyesi' nde Şurumi ve Pir Cibin isimleri taşıyan üç çeltik nehrinin malikaneye ait hisse gelirleri, kayıtlarda bulunmayan malikane sahiplerinin aile vakıflarına kaydedilmiştir. Yapılan hesaplamaya göre; bu aile vakfının 12.000 akçelik bir gelire sahip olduğu söylenebilir.
İmam-zade
Şeyh Muhammed Zaviyesi Vakfı
Şeyh Muhammed, defter kaydına göre Hz. Hüseyin (r.a.) soyundan, Oniki İmam'ın beşincisi İmam Muhammed Bakır'ın neslindendir. Gence kalesinin yakındaki zaviyenin 15095 yılında aynı nahiyedeki iki mezra ve bir değirmenden(Hatibi ve Kuşgan mezraları ve Gökçe Sultan değirmeni) 5.308 akçe vakıf geliri bulunmaktaydı.
Şeyh Nizami
Türbesi
Şeyh Nizami ( Nizami Gencevi-1150-1214) Genceli
olup Azerbaycan ve İran’ın en büyük şair ve ediplerin den biridir. Azerbaycan’ın en güzel türbelerinden birisi Şeyh
Nizami’nin medfun olduğu türbedir. Türbe Kürek Nahiyesinde olup, Ferhad Paşa
veya Hızır Paşa tarafından vakfiyesindeki şartlar gereği işlem yapılmıştı.
Türbe vakfının 17.480 akçe geliri, vakfın yemek, tamir ve personel gideri
yıllık 14.868 akçeydi.
Şeyh Karaman hakkında bilgi
bulunmamaktadır. Kitab-ı Diyarbekriyye de Karakoyunlu döneminde (1420-1595) yaşayan
Pir Karaman isimli bir
şahsiyetten bahsedilmektedir. 1595 yılında zaviyenin 4.500 akçe geliri
bulunuyordu.
Tarihi geçmişi hakkında
bilgi bulunmayan Ali Bahşi’ye ait zaviyenin 1.000 akçe vakıf geliri vardı.
Hakkında bilgi bulunmayan
Şeyh Muhmmed’e ait zaviyenin 1595 yılında 16.450 akçe vakıf geliri bulunuyordu.
En çok hadis rivayet eden,
19 gazaya katılmış sahabelerden Hz. Cabir-i Ensari’nin neslinden Şevh Kemaleddin'in oğlu olan Şeyh Sirraceddin’e ait zaviye Dezak nahiyesi- Şeyhler
köyünde olup vakıf geliri akçe olarak belirtilmeyen evladiyelik bir vakıftır.
Erzurum
valisi Hacı Mustafa Paşa' mn 4 Eyül 725' de Osmanlı idaresine soktuğu
Gence şehrinde ki selatin camilerine,
Gence Sancağı'ndaki bir takım gelirler, devrin hükümdarı Sultan III. Ahmed’in emriyle vakfedilmişti. 1727 tarihli tahrir
defterine göre selatin camileri
arasında ayrım yapılmaksızın '·evka
f- cevami'-i hazret-i şehriyari" adıyla bir vakıf
oluşturulmuştu. Defter kaydına göre, bazısı harap, bazısı mamur olan bu
cami ve mescidlerin sayısı 15 idi. Aralarında Şah I. Abbas’ın yaptırdığı Şah
Abbas (Camii Kebir) ninde bulunduğu Şehriyari camilerine vakfedilen toplam
vakıf geliri 286.800 akçedir.
Yukarıda zikredilen Gence Sancağı
vakıflarının 1595 yılındaki toplam geliri 71.288 akçe, 1717 yılında ise 286.800
akçedir.