Vırak vıraklara heccav diyorlar
Koltuklar kabarır basar heyecan
Usta çıraklara heccav diyorlar
Sözler bölük pörçük bütünlük sakat
Satırda dolaşır ama ve fakat
Üç beş kelimeyle kaybolur takat
Kirli taraklara heccav diyorlar
Umuma yazılan yorum çağırır
Karavana atar hedef bağırır
Şey kem küm diyerek mâ’nâ yoğurur
Aklı kıvraklara heccav diyorlar
Hiciv mızrak olur muhatap ayân
Öyle işlenir ki akıla ziyan
Bazen merkep eder bazen de çıyan
Kesmez oraklara heccav diyorlar
Sözle sarhoş olur zanneder sihir
“Vay be neymişim” der ezberim mahir
Vel hasılı kelam evvel ve ahir
Şi’re ulaklara heccav diyorlar
Hiciv mi herze mi mevhumu bozuk
Hicve zulmetmeyin günahtır yazık
Üç yüz kelimeyle yetmiyor azık
Fikri muğlaklara heccav diyorlar
Zengin lügât ister keskin bir akıl
Hecenin raksıyla dağ olur çakıl
Atlıyı devirir şaşırır şakül
Dilsiz şakraklara heccav diyorlar
An gelir hicvolan cinasla çöker
An gelir boynunu kıl diye büker
An gelir of diye yerleri söker
Eksik evraklara heccav diyorlar
Eh bu kadar söze usta bozulmaz
Ben gibi çırağa elbet kızılmaz
Ve hiciv bilmeden hiciv yazılmaz
Nefsi çanaklara heccav diyorlar
İki kere düşün beş kere oku
İster nasihat al ister kin doku
Hey Makberi boş ver şiirde yoku
Şi’re çoraklara heccav diyorlar
Makberî …..11/06/2010……23:30….İst