Hasret zehir serâbı lif lif söküldü damar

Belki de satırların iflahsız serenâdı

Söyle nasıl başlasın ses tellerimde imar

Efsuni şafakların erken doldu miadı

Ve peş peşe gelirken yetim düşlerden şamar

Hasret zehir serâbı lif lif söküldü damar

 

İki yorgun yürektik iki yaralı serçe

Boynumuza yüklenen yükün evsâfı ağır

Her kanat darbesinde parçalanırken sırça

Sensiz nasıl saklasın bunca çileyi bağır

Yine ağyâra düştü bizlerden kopan parça

İki yorgun yürektik iki yaralı serçe

 

Beyhudeymiş meğerse gönül koymak menzile

Dalgalı yollarımın sökülmüş nihayeti

Bizi almadan gitti yine en son kafile

Kervanbaşında kaldı vuslatın velayeti

Bir varken medet dedik felek adlı sefile

Beyhudeymiş meğerse gönül koymak menzile

 

Ah hüzün begonyası hicrân bakışlı lale

Anlamadın bu hârım değse eritir buzu

Gölgem çığlık atarken mehtâp şaştı bu hâle

Dinmiyor içimdeki sürgünün taarruzu

Boynumdaki son yafta topal ayaklı çile

Ah hüzün begonyası hicrân bakışlı lale

 

Şimdi katran gecede beşik sallıyor devran

Dilim dilim dilsen de diyemem ki dil-âzâr

Bir efsane vardı ya çoban ile Şahmaran

Yoksa ondan mı kaldı bu çileler yadigâr

Ne seni yaşattılar ne yaşadı bu çoban

Şimdi katran gecede beşik sallıyor devran

 

Ne çilemi soran var ne alan var sırtına

Diktiğim ümit gülü söküldü lime lime

Kaç ağıdı yatırdım satırların ardına

Âsûmân boynu bükük ağlarken bu hâlime

Gün be gün hız artırdı içimdeki fırtına

Ne çilemi soran var ne alan var sırtına

 

Bil ki sürgün sinemin tufanları sönmedi

Ne zümrüd-ü anka var ne yol veren Kafdağı

Bu yollara baş koyan kat’a geri dönmedi

Rindanece kurdular yar başına otağı

Ah biçâre dil-figâr hârım asla dinmedi

Bil ki sürgün sinemin tufanları sönmedi

 

Hani bir türkü vardı ağlama yâr ağlama

Şimdi yalnızlığımda yalnız onun rengi var

Mavi yazma tez solar yüreğimi dağlama

Bade diye içtiğim hasretin şerengi var

Deli bir ırmak gibi ardım sıra çağlama

Hani bir türkü vardı ağlama yâr ağlama

 

İçimdeki yangına çiviler çakıyorum

Zonk zonk zonkluyor beynim susmuyor türkü sesi

Bedenimden sıyrılıp kimsesiz çıkıyorum

Yine de gözlerimde gözlerinin kündesi

Son rengim gri idi onu da yakıyorum

İçimdeki yangına çiviler çakıyorum

 

Yazık geçen zamana köprüden düşmüş eyvah

Nafileymiş sabırdan diktiğim cılız direk

Her balyoz darbesinde bülbül diyorken günah

Sahi nedir köprüyü yıkmaya bunca merak

Sana visâldir belki bana hançerdir sabah

Yazık geçen zamana köprüden düşmüş eyvah

 

Perde çek gözlerine şimdi ağıt vaktidir

Kimsesiz bir köşede  yere düşerken biri

Gözlerinden süzülen  sonsuzluğa akdidir

Düşünme sök at gitsin kalbindeki miğferi

Nasılsa vefa denen vefasızın nakdidir

Perde çek gözlerine şimdi ağıt vaktidir

 

Bağrımdaki bu hâle hakikât olur kefil

Nasılsa enkâzımı kaldırır birkaç hamal

Paslı zamanda kaldı verilen söz ve mehil

Belki ukba’ya çıkar çileyle yüklü amâl

Ve sonsuzluk yolunda olabilirsem ehil

Bağrımdaki bu hâle hakikât olur kefil

 

Yürüdüğüm yolların çoktan bitti diyeti

Sana benden yadigâr tarûmâr olan umut

Söküp attım içimden vuslat adlı niyeti

Güneşe as gölgemi gözyaşlarında kurut

Zannetme bekleyen var vefada kifâyeti

Yürüdüğüm yolların çoktan bitti diyeti

 

Hoş geldin diyecektir  hoş geldin ey Makberî

Bir hayal kahvesinde yüze gülerken firâk

Son noktayı koyarken ülkü adlı bu çeri

Nazlı bir gelin gibi sarınca kara toprak

Belki ayağa kalkıp aşktaki en ileri

Hoş geldin diyecektir  hoş geldin ey Makberî

 

 

Makberi - Ahmet Akkoyun.....05/07/2010...22:45.....İst




( Sürgün 3 başlıklı yazı Ahmet Akkoyun tarafından 14.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu