Gidişlerden geriye kalan
Yaşanmışlıklar sarar tüm bedeni.
"Olmamalıydı... Neden?" soruları
Kemirir durur yüreği.
Biraz daha buruk düşünceler
Alır öfkenin yerini.
Avaz avaz, bitap düşmüş boğazın
Hararet yapar o an.
Hani içtiğinde suyu,
Hararetin diner ya...
Yüreğin ve dimağın sükûta erer,
İrdelemeler başlar sonrasında;
"Neresinde hata yaptım hayatın?" sözleriyle.
Belki alacağın cevaplar çıkar karşına,
Ya da bilinmez denklemlerle kalıverirsin.
İkinci şansa güvenirsin, sen de herkes gibi.
"Kim bilir?" dersin içinden,
"Hallolur konuşursak yeniden."
Ya kızgınlık söyletti,
Mantığı yok etti.
Ya da sevgiyi kirletti öfke,
Benliği yüceltti.
Bencillikten sıyrılırız belki,
Yeniden şans tanırsak hayatlara...
Konuşursak sencilliklerimizle,
Gizlerimizi sunarsak ortaya;
Görürüz belki, ne denli değer verdiğimizi.
Bakar kör gözlerimiz açılır,
Sezeriz burnumuzun dibinde nice güzellikleri...
Önce kendimize kızarız, göremediğimiz için.
Var olduklarını bilince, daha da bir coşarız...
Ya da, hiç olmayacaktır o ikinci şans.
Öylesine yok edilmiştir ki her şey,
Gerek kalmamıştır ikinciye.
Günler sıralanır peş peşe.
Aldığın nefes sayısı azalmaktadır gitgide.
Sonuna varmaktasındır,
Geçen anlarıyla ömrünün…
Bilirsin ki,
Sayılıdır alman gereken soluğun yaşamda.
Vermen gereken ruhunun, yaşı da sayılıdır.
Ne ilk şansı tüketmeli,
Ne de ikinciyi yok edecek kadar