RADYONUN SESİ NEDEN ÇIKMIYOR?
Günlerden pazar günüymüş. Bizim küçük Burhan’ın canı çok sıkılmış. Ne yapayım, ne edeyim diye düşünmüş durmuş. Sokağa çıksam vakit daha erken olduğu için, arkadaşlar daha kahvaltılarını dahi yapmamışlardır. O zaman ne yapmalı diye düşünürken, aklına radyo dinlemek gelmiş.
Evlerinde küçük pille çalışan küçük bir radyo varmış. Bu radyonun kulaklığı da çok güzelmiş. Burhan radyoyu aramış, taramış bulamamış. Gidip annesine sormuş.
- Anne, anne.
Annesi:
- Ne var oğlum?
- Küçük bir pilli radyomuz vardı, nerede o?
- Ben geçen gün televizyon dolabının üzerinde gördüm, oğlum.
Burhan:
- Pekâlâ anne.
Diyerek, koşarak televizyon dolabının her tarafını aramış ve sonunda bulmuş. Radyoyu oradan almış. Doğruca odasına geçmiş. Radyonun kulaklığını takmış, yatağına yatmış. Radyoyu dinlemeye başlamış. Bir iki istasyon karıştırmış. İstasyonları karıştırdıkça çeşitli yerler bulmuş.
O sırada nasıl olduysa radyoyu elinden düşürmüş. Hemen radyoyu almış. Radyonun sesi çıkmıyormuş. Dur pil yerine bakayım diye söylenmiş. Pil yerini açmış, piller yerinde duruyor. Pilleri çıkarmış ve tekrar takmış ama, yine radyonun sesi çıkmıyormuş. Radyonun sesinin çıkmamasına hem üzülmüş ve hem de babasından dayak yiyeceğinden ya da azar işiteceğinden korkmuş.
Radyoyu tamir etmeye karar vermiş. Radyoyu açmak için, tornavida gerekliymiş. Tornavidayı aramış aramış bulamamış. Doğruca ağabeyine gitmiş.
- Ağabey, ağabey.
Ağabeyi:
- Ne var Burhan?
- Tornavidayı bulamadım, bana yardımcı olur musun?
- Bilmiyorum ama, galiba mutfaktaki buzdolabının yanında olması gerekir. Git oraya bak?
- Tamam.
Diyerek koşmuş mutfağa. Buzdolabının yanında bir kutu varmış. Kutunun içinde;
Bütün ev aletlerinin tamiri için kullanılan bütün aletler orada. Neler varmış neler. Pense, düz tornavida, yıldız tornavida, yan keski, kurbağacık anahtar, ayarlı pense, lehim makinesi, lehim, çekiç, bir çok numaralı anahtarlar ...vb. her şey varmış.
Oradan tornavidayı almış, doğruca odasına koşmuş. Radyonun bütün vidalarını çıkarmış, içinden bakmış ki, bir tel kopmuş. Bu teli lehimlemek gerekiyormuş. Lehim makinesini ısıtmak için prize takmış. Lehim makinesi ısınmış ama lehim yapmasını bilmiyormuş. Lehim yapmayı denemek istemiş. Kopan telin üzerine ısınmış makineyi tutmuş ama nafile. Kablo bir türlü lehimlenmiyormuş. O sırada lehimden biraz kopartmış lehim makinesiyle oraya lehim değirmiş. Kablo lehimlenmiş.
Hemence vidaları tekrar yerine takmış. Radyoyu açar açmaz, pıss diye bir ses çıkmış ve çok az da bir duman çıkmış. Lehimlediği yerden kısa devre yapmış. Radyonun sesi çıkmıyormuş.
O sırada annesi uyanmış gelmiş.
- Burhan, oğlum ne yapıyorsun?
- Radyo dinliyorum anne.
- Pekâlâ oğlum.
Biraz sonra ağabeyi kalkmış.
- Burhan tornavidayı buldun mu?
- Buldum ağabey.
- Ne yapacaktın tornavidayı?
- Hiiiiç. Lâzım oldu da.
- Neye lâzım oldu?
- Yok bir şey.
Ağabeyi odada duran radyoyu almış. Bakmış ki, radyonun sesi hiç çıkmıyor. Burhan’ın radyoyu bozduğunu anlamış. O sırada annesine.
- Anne, oğlun radyoyu bozmuş.
- Öyle mi, Burhan.
- Şey, anne. Elimden düştü, içini açtım, kablosu kopmuş, onu lehimledim. Lehimledikten sonra kapattım. Radyoyu tekrar açtığımda pıss diye bir ses çıktı ve çok az da duman çıktı. Radyonun sesi çıkmıyor.
- Allah hayrını versin. Aklının ermediği işlere bir daha karışma. Babana ben ne diyeceğim.
- Bir daha yapmam anne. Söz veriyorum, aklımın ermediği, bilmediğim işlere karışmam.
Sizlerde, Burhan’ın yaptığı gibi, aklınızın ermediği ve bilemediğiniz işleri yapmayınız.
YAZAN: Metin Neşeli – Öğretmen
10.11.2003