Bilecik’e sordum ayak izimi.
Bazen yerde bazen saran koldayım
İlk defa uğradım Kırklareli’ye
Derdimi söyledim üstat veliye
Adımı çıkardım meczup deliye
Vay memleketim vay ölenler boşa
Ölmüşler, süs için isimler taşa
Yazılmış, başlamış lüks yaşam, şaşa
Melek yetiştirmiş analarda var
Bileği güçlüden yanalar da var
Öküzlüğe aday danalarda var
Selamı unutmuş “Merhaba” diyor
Misafiri açken kendisi yiyor
Küfürsüz sözü yok her biri kayar
Amacım hoş seda bırakmak size
Gerçekler ortada gerek yok söze
İnşallah gelirim gelecek güze
Ah şu ayrılığın vakti gelmese
Dostlara hoşça kal demek olmasa
Sulu gözüm geri bakıp kalmasa
Çalmaya vardım tel kırık sazımı.
Dursun Yeşil –2009