ertesi ğün Feyzi A(ğa)ya vardık

“-bobası gelsin deye habar etmiş,

ben Memedi köye yollaycan

hesabını görüvü” dedi

 

“-nalet olsun demez olaydı

Feyzi A(ğa) bi hesap çıkardı kiyne

bu ne kira !

bu ne yemek!

aş, ekmek, yağ, duz, garabüber

gazocağına gazya(ğı), çakmakdaşı

sanki otelde yatıp-gakıyoz

aşcı dükgeninde gönlümüzün isdediğini yeyoz

 

anamın köyden gatdığı

            bulgur, nofut, mercimek

bişiriyoz-daşırıyoz, yeyoz-yüyoz

bizim yö(v)miye bi kira etme(ye)cek

 

atöllenin bi gıranında serili

kendi yata(ğı)mızda yatıyoz-gakıyoz

aşıtlatdıkda ıçcık kesdirivirelim dedik miydi

zılgıdı yeyoz

 

gece yarısından sonura bile

eğraltı[1] canımız geçivimişise

Feyzi A(ğa) “-ben gediyorun

istop etdiriseniz,

sogorta attırısanız

ip gopa(r)tdırısanız dininizi .ikerin” deye

peş-peş fırça atıp

gazı verip gediyo

 

bi oraya, bi buraya seğidiyon gari

gupay[2] ğibi

neytçe(ği)mi şaşıyon

imkan mı var gözünü gırpacan”

Sülemen de gaçınca bi başıma ğalmışıyın zati

 

meğer oda iki sokak aşşaya gaşmış

cumartesi dedimiydi

            haftalığını alırımış

valla benden akıllıymış

ilk haftalığını alınca

getmiş Sucu’yu bulmuş

durumu ona annatmış

benim habarım mı var

neyise de

 

Feyza A(ğa)ya gelcez

normal zamanda uyurkana bile

beni hafakannar basardı

ürüyamda bile çıbartırdı her yerimi

gan-ter içinde fırlardım yerimden

            acırdı-sızılardı yüzüm

dayak yemişiyin gibi

işin aslı adam beni hiş döğmedi

 

Allah razı olsun, amma!

bakışı yeterdi ki, gopçaları[3] salarsın bi dee

işden atarsa deye ödüm sıdıyodu valla

nere getçen gocaa İsdambolda,

“İstambol insanı yutar” delerdi köyde

beni yudalı ne vakıt olmuş gerçe(ği)

 

nayeti  senin Göde Feyzi

            “-ben bi hesabını çıkarayın bi

…………..

bobasına yolların” dedi

………….

elini öpdüm “hakkınızı halal edin” dedim

adam başımı ovşadı

“-halal ossun” dedi..

[1] eğraltı: eğreti, birazcık, azıcık, hafif,

[2] gupay / kupay (kopay kopoy):av köpeği

[3] gopça / kopça : tel düğme, kanca (mec: çok korkmayı ifade eder, altına salmak gibi)

[4] utlanmak: borçlu sorumluluğu, utangaçlığı, çekingenliği

( Mehmet 17 Feyzi Ağa başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 7.09.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu