HÜZNÜN HURUFİ TERKİBİ
Nun..
Hüzne meskun
Nun varken
B/aşka bir harfi dillendirmek
Tahrimen mekruh sayılır
Bu şiirin k/alemden döküldüğü iklimlerde
Adını anmak için
Lat(d) ini harfler sıraya girmişken
Nun ile başlar bu şi’ri sefer
Ve benim kınına sığmayan hüznüm
Dil(n) sizlikten beter
Bir kere nara düşmeye gör
Bir yanın yemyeşil nisan
Bir yanın körkütük nisyan
Ve ömürden ömür eksile eksile…isyan
Mim…
Sonra devam e/der şiir… nun… mim
Sığ sularda batarken gemim
Buz dağlarınca direndim
Münferit bir ağıt
Mütezayid bir yalnızlıktır
Ufukta ağır ağır belirirken eylül
Ey lüle lüle saçlı yar
B/ahtım yıldız misali gözlerinden kayar
Gayrı inti/hara meyyaldir cümle şiir
Sımsıcak namlu uçlarında akan
Oluk oluk kan…
Gayrı lafı güzaftır ‘Aşkın gözü kör’
Bir kere hara düşmeye gör
Kıvılcım…kor…alev…sonra kül…
Kan ve kül, nun ve mim…
Bir yatağan misali saplanır sineme kederim.
Sin…
Özlemim badı saba ile ruhumdan ruhuna sinsin
Ümmi bir şiire uyanırken ayine-i kalbim
Bilsin…
Zapturapt edilmez artık kelimeler
Vuslat sırra kadem basarken menzil menzil
Anadan üryan bir yeis
Eşi menendi olmayan bir elem
Meze eylerken sevda ile çırpınan h/eceleri
Gelsin…
Aydınl/atsın gayrı zifir geceleri
Ya…
Yağmur yağmur yağarken ya diye
Adına ses veren kafiyelere firak
Kent dalarken apansız uykuya
Ve çekilir sevdaya dair sözcükler birer birer kuytuya
Leblerimde ezgileşen
Sin ve ya…
Asırlardır bulunmaz bu firkate simya
(Kun fe yekun)
Sin…ya…mim…nun…
Giden memnun
Kalan meczup, kalan mecnun
…Sebep nun…
Muhammed Mehmet GÜL