SON MEKTUP

İçimizde bir süre sonra durulacak olan, deli poyrazlar eserken
Birbirimize tutunmuştuk; demek ki zayıf bir halka varmış, zincirin bir yerlerinde
Sen…

Dudakların değmedi dudaklarıma,
Boynunun kokusunu hiç öğrenemedim,
Bilmiyorum gözlerini.
Çünkü gerçekte yoktun hakikaten var mıydın sen?

Gözlerini dedim de
Gerçekten görmüş olsaydım,
Ürpererek bakabilseydim uçurumlardan bakar gibi,
Biliyorum ki gittiğinde mutlaka bir şeylerin kalırdı içimin derinliklerinde.

Artık söndürdüm içimdeki tüm ışıkları.
Her gece gittiğinde içimi yakan lamba yok artık.
Tenime değen anıların,
Güneşim,
Denizim,
Bulutum,
Çiçeğim yok artık.

Biliyorsun ben yalnızım, aslına bakarsan herkes kendi yalnızlığını yaşıyor ve kazıyor
Sırlarını derinliklerine.
Sesini duyduğumda, hem evreni hem koca koca dünyalar sığdırdım, telefondaki dakikalara.

Kapanınca yüzüme
Telefonda yüreğimi yakan talan,
Anladım ki gerçekmiş bu deniz denen yalan.

Düşündüm de avuçlarımızdan zaman dünde akıyordu,
Bugünde, yarında akacak
Ve sen kendi denizinde yüzerken
Ben gezerken içimdeki dünyanın acılara gark olmuş sokaklarında,
Biliyorum ki gülmüyor yüzün.

Sen yüreğimin vazosundaki güldün.
Aslında ne güldün
Ne de güldürdün.
Sen içimdeki dağlardan yüce sevgiyi öldürdün.
Katili sensin
Sen…

Babil'in Asma Bahçelerinden yüce tuttum, hiç bilmediğim özlediğim kokunu.
Şimdilerde toprak olmuş anamın
Sakıza benzer çivitle yıkanmış çarşaflarındaki kokularına benzetirdim nedense.

Birbirimize ne güzel tutulmuştuk, tutulduğumuz dallara tutunmuştuk, bir pıtrak gibi sarılmıştık dünya denen yalana
koparan sensin sen

Bilirdim,
Şiirlerindeki hecelerin zenginliğine inat
Uykuların azdı öksüzdü gecelerin.
Beni de az uyumaya itti,
Ve bu durum acı veriyordu bana
Sanki çok uyursam haksızlık edecektim sana.

Zor ağlayan adamı, çocuklar gibi ağlatanda sendin, ama demiyorum sana bir ömür ağla.
Ağlama.
Bu bitişin mimarı benim
‘Sen sadece amelesiydin’ de
‘Taşları düzgünce temele oturtamayan amele’ de bana.
Ne desen haklısın
Sen.

Şimdi her şeyi unut
Dilinin altında sakladığın adımı da yut.
Ama bir şeyi sakın unutma
Seni çok sevdim
Güçlüydüm.
Evet, sen beni yendin
Doğrudur mağlup oldum,
Adın aklıma geldiğinde ağlamıyorum artık;
Çünkü kazanan sensin
Sen.


Anlatmasın bana kimse beni
Bir de seni
Maliyeti muhabbet olan sohbetlerin
Piri olmadık belki
Farkının da, farkımın da,
Özlemle dolu acı ezgilerin de,
Aşamayacağımız kırmızı çizgilerin de farkındaydık

Ama bir şeyi iyi biliyorum.
Benden sonra o bembeyaz yüzüne karalar bağlayacaksın
Ve yine biliyorum
Sen bana bir ömür ağlayacaksın

Sonbahardayız şimdilerde
Yapraklar sana sararacak,
Güneş ise bana.
Eskisi gibi
Sevda şarkıları söylemeyecek
Yağmurlar.
Sonra içine yağacak o soğuk karlar
Beyazını bana,
Soğuğunu sana pay edecek hayat.

O çok sevdiğin pencerene
Kuşlarda konmayacak.
Ne edersen et çünkü bu ilahi adalet.

Onlar dahi bu acıyı hak etmediğimi bilecek
Ve kuşlar gözyaşlarımı kanatlarıyla silecek.
Unutma!
Yine de sana o adam
Giderken peşin sıra güzellikler dileyecek.


Bir zamanlar uyumadan hayallerine ıraklardan da olsa menekşeler bırakırdım şiir yazan kalbin ve ellerini sarardım yalnızlığımın yaralarına
Ve yüzüme değen saçlarına dokunmazdım
Düşlerimde
Yazık bana.

Şimdi seni gömdüm nereye mi?
Yakıştığın yere
Mezarını soracak olursan söylemeyeceğim
Bilinmedik yitik bir yere.
Ara bakalım nerelerdesin?
Kıyamadım yine eskiden olduğu gibi
Korkarsın diye karanlıklara gömemedim.

Yazdığın şiirini okudum,
Benimkine karışmış
Gözyaşların vardı
Her satırında.

Ve bu gözyaşından oluşan
Acı bir tuz deryasında
İkimiz
Yani sen ve ben
Biz
Bir muamma bu aşk
Bir giz.

Yaşanmışlıklarda unutulan
Peşimiz sıra gelen
Bir iz gördüm
Bir de
Ummağıma karışmış bir derya Deniz…





Gürsel CENGİZ

( Son Mektup başlıklı yazı GürselCengiz tarafından 21.09.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu