neyse uzatmayalım
bizim Ombaşı Nuri
“tesgereyi alıncaa
doru bizim memlekete gel
kime sorarsan sor
beni bulusun,
sormaya ne hacet;
zati orda tencere fabrikası dedin mi
herkeş bili
nerden bakarsan bak görülü(r)
her araba ille bizim oraya uğrar
ben yoğusam
gayınpeder fabirkadadır
selamımı sö(y)le
der(h)al işbaşı yap”
milletin arayıp da bulamadığı
ne hülyalar gurdu millet bilseniz
biri çay mı alıyo
bi dene fazla
niye! Nuri’ye
datlısı, köftesi ona keza
hiç birimiz ihmal etmedi
Ombaşı Nuri’yi
bizim bataryanın adı üçümcü deği(l)
Nuri Ombaşının bataryası
herkeşe göre de en şanslı bataryaydı
en çok da “yak bakalım” illa
varısa cığara işmezdi kerata
el birlik besledik Nuriyi
hemi de nası valla
gurbannıg goç gibi
bir herkeş o sayada fenerliydi
“ben yoğusam
gayınpeder fabrikadadır
selamımı söyle
işbaşı yap” millete yetiyodu
valla herkeşe böyle
gerçi beni bek ilgilendirmezdi
neye dersen bi ananın-bobanın bi olu
anam-bobam
“-bize de ilazım bi adam
bizim işi kim dutçak” der çıkarlar
başıma gelce(ği) bilmemi(yi)n
senin ki bi para harcardı
sorma valla, aklın dimağın duru(r)
çarşı iznine mi çıkdı
yarın izine gediyomuş gibi
ayakgabısından, elbisesine
memleketdekinnere hediye
dulgarı çocuğuydu itne
gantin sırasında kim varısa
ordan bana bi çıkolata
bal-tereya(ğı)
hiş tayın yedi(ği)ni görmedim
tevatir bişiyidi
bilmen ya asgerde bi fabrika yedi
laf sırası geldi mi
ağzından bal damlardı
“-ben gayınpedere eyvallah etmen arkadaş
garının garşısında el pençe divan durman
görüyoz işde bi sürü gılıbık,
“heyt” bile demeden bi bakarın
benim garı sus-pus olur
tun tun yiter valla
ana ma bi saygılıdır görmen
elpençe divan durur”
biz de minnet etmeyiz gayınpedere file de
etsek ne etmesek ne
dakan mı var
davşan dağa küsmüş
dağın habarı olmamış dedikleyin
akıllarına bile gelmen valla