Televizyon kanallarımızda bizlere ve çocuklarımıza izletilen programlar ve diziler…
İzliyoruz izliyoruz peki ne elde ediyoruz?
Televizyon kanallarının sayısı arttı, her ailenin mutlak bir televizyonu var ve bu ailelerin birçok kanalı evlerine misafir oldu. Hatta diyebilirim ki evlerinde iki televizyon olan aileler de var. Oturma odalarına bir kalıp gibi yerleşmiş büyük bir televizyon ve mutfaklarında 37 ekran (önceki) küçük bir televizyon. Hepimizin evlerinde çocuklarımızın gelişimine yardımcı olacak internet başvuru kaynağı olan bilgisayarları da düşündüğümüzde üç televizyon.
Türkiye’mizde mevcut olan anten ile izleyebildiğimiz kanal sayısı onlarca. Bunların yanında uydu veya kablo televizyon kanallarını da hesaplayacak olursak yüzlerce kanal. Peki, bu kadar çok kanalın yurdumun insanına ne getirisi var?
-Bu televizyon kanallarının hiçbir faydası olmadığı gibi zararı haddinden fazla.-
 
***
Dün izlediğim bir kanalın sohbet konusu ilgimi çekti ve biraz izledim. Konu “Bikininin Tarihçesi”. Çok ilgi çekici bir konu olduğunu düşündüm, “Çağdaşlaşmamız için bu tür ilmi! konulara değer vermeli ve DÖRT gözle izlemeliyiz!!!” dedim kendi kendime.
Bikininin (patentini alan) mucidi olan kişi şunu söylemiş, “Kocasının yüzüğünün deliğinden geçirilemeyen mayo bikini olamaz.”.-Ne değerli ve manidar bir söz!-
Konuşma esnasında tasarımcılardan biri şunu söylüyordu “Bikini mayolarında temel nokta göbek deliğidir. Kadının göbek deliği gözükmesi gerekir”. –Zaten gözükmeyen yer kalmamış ki-
Batı ülkelerinde ise bu tür konularda ilerleme çok hızlı olmuş. Bundan dolayı olsa gerek ki, o topluluklar uzaya gidiyor, canlıların genleri ile uğraşabiliyor, sanayide çok ileri düzeyde olup ülkelerine katkıda bulunuyorlar!!! -Havuza bikini ile girmekle teknolojide gelişmenin ne alakası var dedim içimden-
***
Başka bir programda ise konu, senelerdir konuşulan üniversite sınavlarındaki katsayı adaletsizliği ve hicab, yani tesettür zulmü. Katılımcılardan birisi şunları dile getirdi; “imam hatip lisesinde okuyan bir öğrencinin müfredatı ile düz lisede okuyan bir öğrencinin ders müfredatı aynı. Tek fark dini ilimlerde imam hatip lisesinde okuyanlar biraz daha fazla ders görüyorlar. İ.H.L.‘den mezun olanlar neden vali, kaymakam, doktor, bakan vs. olamasın?”. Başka bir konuşmacı hemen şu cevabı verdi; “Çünkü o liseden mezun olan kaymakam olduğunda içki içilecek yerlere ruhsat vermiyor.”. -Fesubhanallah.-
Şu zihniyete bakın, akılları fikirleri içki, kumar, fuhuş…
 
***
Çocuklarımıza izletilen çizgi filmlerin konuları onların gelişimini tamamlama açısından büyük bir engel. Çocuklarımızın izledikleri ile elde ettikleri huylar yalan, şaka (eşek şakası), espri (belden aşağı), erken yaşta ergenlik, tembellik kısaca bütün kötü huylar. Evlatlarımızda görmek istemediğimiz her şeyi bu tür çizgi filimler ve diziler aşılamakta.
Gittikçe ahlaken yozlaşan neslimiz Eline, Diline ve Beline sahip olamıyor. Edebsiz bir nesil ortaya çıkıyor. Bu çocukları suçlamıyorum. Suç, toplumu idare etmesini bilmeyenlerde ve onları başa geçiren seçmenlerde.
 
***
İlginç yarışmalar peydahlandı ülkemizde, aklın ve mantığın olmadığı, ilme asla değer verilmeyen yarışmalar. Bir evde, 3 kızı ve 3 erkeği buluşturuyorlar. Birbirlerini görmeden yemek yiyorlar,  oturup konuşuyorlar ve finalde ise 5 saniyelik kısa bir süre ile çiftler sırayla birbirlerine gösteriliyor. Karar verecekler acaba o benim eşim/sevgilim olabilir mi?
Eşimizi, internetten, televizyon programlarından buluyoruz artık.
Toplumun temel yapı taşı AİLE ve bizler bu ilişkiyi ne düzeylere çekmişiz.
 
***
Reklâmları irdelediğimizde neler ortaya çıkıyor. Kadınların saçı daha dolgun ve parlak nasıl olabilir, daha kuru etki yapan petleri ve bu sayede daha dar giyebilecekleri elbiseleri, bacaklarını daha rahat gösterebilmeleri için ve etek boylarını kısaltabilmeleri için ağdalar vs.
Erkeklerin göz zevklerini tatmin etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bizler de ailecek izliyoruz. Bu toplumdan bekleye dur ilmi, fenni, sanayileşmeyi, saygıyı, sevgiyi.
 
***
Daha neler neler…
 
7 asır dünyaya hükmeden Osmanlı nesli artık eline, diline ve beline sahip olamıyor.
Neden?
Nedeni çok açık ve net, seyrine daldığımız ve boğulmakta olduğumuz televizyon kanallarımız.
Tavuk saçlı erkeklerimiz, görülmedik yerleri kalmayan kızlarımız, dövme yaptırdım diye sevinen çocuklarımız… bu şekilde yetiştirilen çocuklarımızdan siz ne bekliyorsunuz?
Yaşanılabilir bir Türkiye, yeniden büyük bir Türkiye ve Yeni Bir Dünya için temel unsur “ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT” olmalı.
( Bikininin Tarihçesi başlıklı yazı onur-alp-dem tarafından 6.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu