Zeki ve çalışkan, liseyi bitirmiş genç kızların ailesine soruyorum, neden kızlarınızın meslek sahibi olmasını istiyorsunuz? Hepsinin bana verdiği cevap aynı, “kocasının eline bakmasın” diye.

Kendi elimizle yangına odun atıyoruz. Boşanma oranları artıyor ve biz bunun çaresine bakmamız gerekirken kadının mağdur olduğu şu zaman diliminde kadının meslek sahibi olması düşüncesi ile yaraya merhem olacağımıza tuz biber serpiyoruz.

Aile içerisinde olan sıkıntıların artması ve bu üzücü olayların boşanmaya kadar ilerlemesi toplumu derinden yaralamakta. Mağdur durumda olan kadınlar ve çocuklar olmakla beraber erkekler bu olaydan en az yara alan konumda gözükmektedir.

Neden erkekler kadınlar üzerinde baskı ve tahakküm (zorbalıkla hükmetme) göstermekte?

İnsanlarımızı incelediğimiz zaman dinimizin toplum üzerinde ne ölçüde hâkimiyetinin olduğu belli olacaktır. İslamiyet yüzde doksan dokuz kimliklerde yazılı olarak var. Bunun yanında ahlaki ve manevi duyguların köreldiği yine aynı oranla sabittir. Zorbalık, baskı, bencillik, kin ve haset, öfke ve nefret vb. şeytani duygular nefsimiz tarafından doymak bilmez hale getirilmiş. Ahlaki çöküntü temelimiz olan Kuran ve Sünnetten uzaklaşmamızdan kaynaklanmakta. Avrupalıyı ve bu yaşam tarzını kendi kültürümüzden üstün görmemiz kendi kendimizi bi kaşık suda boğmamıza neden olmuştur.

Sorumuza dönecek olursak. Batılı üstün tutun bir zihniyetin idarecileri tarafından yönetilmekteyiz. Bu sistem kuvveti üstün tutan bir saplantıya esir olmuş durumdadır. (ve elbet bir gün yok olup gidecektir inşallah.) Hakkı üstün tutmadıkça kuvveti bile elimize geçirsek huzur elde edemeyiz.

“ZULÜMLE ÂBÂD OLUNMAZ”

Aile hayatımızda yine aynı şekilde olmuş durumda. Yönetim kocanın elinde(olması gerekende o ama). Kadın kültürel yönden cahil, mesleki yönden yetersiz ve bunu fırsat bilen koca (devletin kendi yönetiminde olduğu gibi) sahip olduğu gücü ailesinin üzerinde kullanmaktan hiç çekinmiyor. Kuvveti üstün tutuyor hakkı ve adaleti değil.

Erkek evlendiği eşini Allah tarafından kendisine verilmiş bir emanet olarak görse durum çok farklılaşır. Nasıl yani?

Dinimiz kadına çok değer vermiş, erkeğe de çok mesuliyet yüklemiştir. İslamiyet’te kadın ev içinde ve dışında çalışmak, para kazanmak zorunda değildir. Evli ise erkeği, evli değilse babası, babası da yoksa en yakın akrabası çalışıp onun her ihtiyacını karşılamaya mecburdur. Kendisine bakacak hiç kimsesi bulunmayan kadına, devletin yardım sandığı bakar.

Dinimizde geçim yükü erkek ve kadın arasında paylaştırılmamıştır. Bir erkek, hanımını tarlada, fabrikada veya herhangi bir yerde çalışmaya zorlayamaz. Eğer kadın isterse ve erkek de razı olursa, kadın kendine uygun bir işte çalışabilir. Fakat kadının kazancı kendisinindir.

Müslüman kadının ev işi yapması bir ihsandır, çok sevaptır. Yapmazsa, günaha girmez. Zorla yaptırılamaz. Resulullah efendimizin zamanından bugüne kadar, Müslüman kadınlar bu ihsanı yapmıştır.

Her kadın, bir erkeğin ya kızıdır, ya kardeşidir yahut hanımı veya annesidir. Kadınlara kötü şeyler reva görülmemeli, onlara layık olduğu değer verilmelidir.

Hadis-i şeriflerde buyruldu ki:

Hanımlarınızı üzmeyin. Onlar, Allah’u teâlânın size emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin! [Müslim]

Kadın, zayıf yaratılışlıdır. Zayıflığını susarak yenin! Evdeki kusurlarını görmemeye çalışın! [İbni Lal]

Hanımı ile iyi geçinip şakalaşanı Allah’u teâlâ sever, rızıklarını artırır. [İbni Lâl]

En üstün mümin, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranan güzel ahlaklı kimsedir. [Tirmizi]

En iyi Müslüman, hanımına en iyi davranandır. İçinizde, hanımına en iyi davranan benim. [Nesai]

Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür. [İ.Asakir]

Bizim burada bahsettiğimiz hadislerde verilen örnek erkeğin kadına uyguladığı şiddeti kaldırıp kalplerde ve gönüllerde ortak sevgiyi ve saygıyı kuvvetlendirmektir.

Kızlarımızın cahil yetişmemeleri ve bir meslek öğrenmiş olmaları güzel. Ama bu fırsatı boşanmanın kolaylığı amacı ile yapıyorsak, kötü bir niyet ile amel ediyoruz demektir. Dikkat edelim.

( Kocasının Eline Bakmasın başlıklı yazı onur-alp-dem tarafından 12.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu