AZAT EDİYORUM

 

Eski bir hikâyeden süzülür bu şiir, tarihin tanıklık ettiği,

Gönül  hücrelerimize satır satır ilişen.

Bir  ucu Kays’ın  ilmiğinden geçer Leyla  suretinde.

Bir  ucu İbrahim’in bıçağıdır  Mina’da, 

İsmail’in boğazında.

Ve bir ucu,

Âdem’in kaburgası kadar yakındır Havva’ya…

 

Her hikâyenin kahramanına selam olsun,

Kendi hikâyemden yazıyorum sizlere.

Bir yıldıza tutulmuş kalbimin kâinatından,

Ruhuma, irislerime ve hatta

İliklerime kadar işleyen hikâyemden.

Zühre’mi dersiniz adına varsın olsun.

Ne önemi varsa bir ad koymanın kaybolmuşluğa,

Yıldızımı kaybettim şimdi onu arıyorum…

 

Karışmıştır geceyle gündüzüm,

Elimde parçalanmıştır yıldıznamem, haritam.

Dizlerimin üstünde sürüne sürüne,

Acımı kusmaktayım.

Açım, susuzum, uykusuzum,

Nereye dönsem bir Yusuf kuyusundan geçmekteyim.

Nasır tutan ayaklarım sürükler seraplara,

Bir derviş edasında

Acıyı sineye çekmekteyim…

 

Eğer şiire yazdıysam sevdayı,

Şiir dediğimiz tutkuysa,

İçimizin  isyanıysa,

Bir  içim suysa,

Umutsa yarına dair, şairin katığıysa işte…

Üç kesik feryat gönderiyorum bulutlanan gökyüzüne,

Üç kesik  feryat  kaybettiğim  yıldızıma,

Ömrüm  kadar  uzun  bir  korkudur bu tamı tamına…

 

“Bu hikâye de gözlerimde bulutlar kara ve dolu

Ve ay güneşe küsmüş, güneş karanlıklarla dolu”…

 

Sen bir yıldızdın, üç kelime tek heceydin,

Bazen ellerimden kayıp giden tutamadığım,

Ve bazen tutmuş olsam da tutunamadığım…

Beni bir duysan,

Şiirleri sıraladığım Yeditepe zindanlarının kuytusudur,

Sana hayallerimin yangınını bıraktığım,

Yorgun ayak izlerimde,

Geceye yalınayak meydan okuduğum,

Ve sadece kendimin duyduğu…

 

Sabrı  katık etmedim desem yalan ömrüme,

Ömür ki yaşadım mı  diye  sorduğum kendi  kendime…

Şimdilerde içimden geçenleri yakıyorum

İmzamı attığım seccademde derviş sükût’u

Bin yıllık tarihin yasını tutmaktayım

Küçülmüş dünyamda artarken kalp ağrılarım

Bulana kadar yıldızlarımı inzivaya çekiliyorum…

 

Kabil’in taşına sorgusuzca uzatırken başımı,

Habil’im devri saltanatı tek kalemde silen,

Bir Şebnem, bir Leyla, ya da  bir  Sidre hatırına…

Anne rahminde umudu yenilenen ceninim,

Yepyeni  yıldızları bulup işlediğim gök haritama,

Şimdi  sorgusuzca  umuduna tutunuyorum,

Ve  sakın unuttum  sanmayın,

Kaybettiğim yıldızlarım,

Sizi de azat ediyorum…

 

Adem Efiloğlu


( Eski Bir Hikayeden Geçer Bu Şiir / Azat Ediyorum başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 10/8/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu