Güneşe dokunmak  gibidir  suya  dokunmak

O zaman ben yanarım

Güneş yanar

Su yanar…

 

Ve ben ne zaman hatırlasam suyun yandığını

Gözlerimde köze döner bütün yıldızlar

Kül olur  avuçlarımda  tortuları

Ne yana  baksam

Sen yanarsın

Ben yanarım

Su yanar…

 

Uzatsam ellerimi

Ellerim harlanmış ateş parçası

Ve bir ateş çukurunda umutlarım ağır  aksak

Umut yanar

Ateş yanar

Su yanar…

 

Bütün rüyalarımdan  dirildim defalarca

Aklım ermedi uykulara 

Yanan suya

Rüyalara

Ve  rüya  yanar

Akıl yanar 

Su  yanar…

 

Ve ben ne zaman hatırlasam suyun yandığını

Pembe güllerin kokusu sırnaşır

Genizimde sana söylenmemiş sözcükler üzerine

Uğruna ölmek kadar  vazgeçsem de kendimden

Sessizliğimden utanarak

Dünya yanar

Aşklar  yanar

Su yanar…

 

Ve ben ne zaman hatırlasam suyun yandığını

Ruhuma ağır geldi yaşadıklarım

Anlaşılmaz ve ulaşılmaz oldu düşündüklerim

Ne doluya koydum taştı

Ne boşa bıraktım doldu.

Hangi amaca hizmet ettim bilmeden

Yaşamaktan usandım.

 

Ve ben ne zaman hatırlasam suyun yandığını

Ateş buza küstü

Buz eridi kahrından

Su bir daha yanmadı.

 

 

adem efiloğlu / bir garip ademoğlu

 

( Suda Yanar başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 5.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu