Seni , mahkum ederim dağlara
Sevdim mi yüreklice severim
Seversen,
Dönmeyeceksin sevdanın yolundan,
Dilde değil yürekten taşmalı adımı andıkça,
Sessiz çığlıklarımı duyurabilmeli
Sıkılmış bir yumruk olup,
Düşmelisin yıldırımlar gibi dağlara…
Fişek gibi yivden çıkmalısın hedefine
Döne , döne
Yakmalı, kavurmalı içinde,
Hasretler biriktirdim sana dair
Ruhumu özgür bıraktım mavi gözlerinde…
Açar ölümüne muhtaç çiçekler
Vurgun, erguvan zamansız baharlarda,
O tertemiz ellerinle uzanırsın, düşlerimde bana
Yunuyorum sevgi pınarlarında her gece…
Yine indi güneş suya,
Tanrı uzattı ellerini bir akşam üstü
Döküldün avuçlarıma,
Masmavi sulara döküldü suretin
Binlerce,
Yusufcuklar uçuşuyordu denizin üstünde
Beyaz çarşaflara, kırmızı renkle ihanetler yazıldı
Bir sen varsın ,
Sende gördüm, mavi gözlü çocuğu aşk olsun
Yaşamın gülen yüzü,iki gözüm can özüm
Güneş şimdi “Hemoros” vadisinden doğar,
Mavi sulara, tüm ihtişamı ile
Şimalden bir rüzgar eser, bütün hücrelerime
Deniz şaha kalkmış dalgalarında
Ölüm bize uzak ,aşk yakın diye şarkılar söyler,
Martılar kanatlanır, uyanır tabiat
Uyanır insanlık,
Gün bugündür özgürlüğe koşmak için
Sarsın tüm dünyayı umut dolu kollarımız
bir resme bakar gibi denize
ateş hiç bu kadar ıslak görünmemişti
M.Bezcigil