Röportaj: Ahmet SARGIN
Sarıkayalı Gazeteci Şair yazar Kelami Akdemirle Yaptıgımız röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

A.SARGIN:Öncelikle bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

K.AKDEMİR: 1960 Yılında Sarıkaya da doğdum.1981 yılında muhasebeciliğe başladım.Halen mesleğe pasif olarak devam ediyorum.Gazeteciliğe olan ilgimden dolayı bu yönümü zaman içerisinde geliştirdim.Yerel gazetelerde çalıştım.çeşitli dergi ve gazetelerde makaleler yazdım.Şiire olan merakım da vardı.Şiir İnternet sitesi olan “Edebiyat Defteri.com’ “da yazmaya başladım.Farklı bir dünyaya dalmıştım.

Şu an şiirde yazıyorum.Emekliyim ancak, Sarıkaya Belediyesinde Basın-Yayın Müdürlüğü görevini de yürütmekteyim.Sarıkaya’nın tanıtım faaliyetlerinde ve sosyal etkinliklerde görev alıyorum.İlçemizin,İlimizin hatta Türkiye’nin değişik yörelerindeki tüm sosyal aktivitelerin içerisinde olmaktan mutlu oluyorum. Yozgatlı olmanın verdiği öz güven ile İlimizi en iyi şekilde temsil ettiğime inanıyorum.
Sarıkaya Şair ve Yazarlar Derneğini kurdum ve Yön.Kurulu Başkanlığını yapıyorum.Ayrıca Yozgat Şair ve Yazarlar Birliğinin de üyesiyim.Bir çok edebiyat sitelerinde üyeyim.Evli, 3 çocuk babası ve bir torun sahibiyim.

A.SARGIN :Kelami Bey, Çalışmalarınız hakkında bize bilgi verir misiniz?

K.AKDEMİR: Öncelikle bana böyle bir imkanı tanıdığınız için şahsınıza ve İleri Gazetesine teşekkür ediyorum.Çalışmalarım sosyal faaliyetler alanında devam etmektedir.Kendi ilçemde yaz aylarında her yıl yaptığımız yaz konserleri ile halkımızın biraz olsun günün stresinden uzaklaşmasına vesile oluyoruz. Genelde Yozgatlı ses sanatçılarımızı davet ederek programlar düzenliyoruz.Önümüzdeki yazdan başlayarak Kaymakamımız Yaşar DÖNMEZ’in de himmetleriyle Belediye Başkanımız Ali Osman ERBİR’in de projeleri arasında yer alan “KAPLICA FESTİVALİ” adı altında birkaç gün devam edecek etkinlikler düzenleyeceğiz.

Bu projelerin gerek sunumunda gerekse sahne performansı ile Türk Sanat Müziğinde sahne alarak sosyal faaliyetlerin içerisinde yer alıyorum. Geçtiğimiz günlerde Antalya Kemer’de Kemer Sanatçılar Derneği Başkanı Bolat ÜNSAL’ın daveti ile 3 günlük bir etkinliğe katıldık.Yozgatlı şairlerden Osman Yüksel,Nuh şahin, Mehmet Karaaslan ve Ruhi Bakır’ın da katıldığı muhteşem bir program yapıldı.Yozgat’ı burada en iyi şekilde temsil ettik.Ben de bu programda Türk Sanat Müziğinden parçalar okuduğum iki eserle katıldım.

Programa gidişimizde bizlere sponsorluk eden Yozgat Halk Bankası Müdürü sayın Bekir ATA’ya da Gazeteniz aracılığı ile teşekkür etmek istiyorum. Faaliyetlerimiz dolu dolu devam ediyor.Bir dergi ve kitap çalışmam var.İlçemizi tanıtıcı kapsamlı bir kitap çalışmasına başlıyorum.Köyleri de kapsayacak faydalı bir eser olacağına inandığım bir çalışmadır bu… Şiir kitabımı ileri de çıkarmayı düşünüyorum.

A.SARGIN: Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliğinin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

K. AKDEMİR: Yozgat Şair ve Yazarlar Birliğinin ben de üyesiyim. Birliğin faaliyetlerini 10. Sürmeli Festivali Şairler Şöleninde tanıdım, İlk defa katılmıştım.Hatta o günkü programı da şair hemşehrimiz Serap ÖZALTUN ile sunmuştuk. Şahsınızda ilimizde yapılan sosyal faaliyetlerde büyük gayretler ile önemli çalışmalar yapılmıştır. Ancak şunu net olarak ifade etmek gerekirse, gördüğüm manzara Yozgat’ta hiç yakışmıyor. Soysal faaliyetlere katılım çok düşük.

Bizim yaptığımız şairler şöleninde en azında protokol üyelerin çoğunluğunu görmek isterdim.Sayın Valimiz ve Sayın Belediye Başkanımız dışında kimse gelmiyor.Mesela Milli Eğitimden daha fazla katılımcı beklerdim.Eğitimle iç içeyiz neden gelmezler anlamak mümkün değil.

O zaman toplumdaki ahengi dayanışmayı,kültür seviyesini, ahlaki davranışları nasıl vereceğiz? Buralara duyarlı insanlar gelmezse topluma ne anlatacağız? Kimse kusura bakmasın ama, yaşadığımız topluma karşı sorumluluklarımız var.Topluma saygımız gereği sosyal etkinliklerin de içerisinde yer almalıyız. Biraz öz eleştiri yapıyoruz ama bu bir gerçek.

Duyarlı, sorumluluk sahibi insanların kalkıp, bugün şiir dinletisi var gitmeliyim veya başka bir sosyal faaliyete önemli bir mazeretim olmadığı takdir de katılabilmeliyim diyebilmelidir.

Evet bu anlamda Yozgat Şair ve Yazarlar Birliğinin bundan sonraki programlarında umarım katılımcılar bu duyarlılığı gösterirler, bunu hep beraber göreceğiz. Önümüzdeki “SÜRMELİ FESTİVALİNE” Şubat ayı itibariyle çalışmalara başlayıp belirlenen proje dahilinde yol alınacağını tahmin ediyorum.Sayın Valimiz Necati ŞENTÜRK’ ün de şair olması bizler için ayrı bir mutluluk sayın Valimizden manevi desteklerini yerine göre de maddi desteklerini bekliyoruz.

A. SARGIN: Kelemi Bey, pek çok şiir şölenine katılıyorsunuz, Yozgat Sürmeli Şiir Şölenini değerlendirir misiniz?

K. AKDEMİR: Evet bir önceki sorunuzda kısmen buna değindim.Sürmeli Festivali Şiir Şölenine Türkiye’nin dört bir yanından şair ve yazar dostlarımızla sanatçılar katılıyor.Yozgatlı olarak Türkiye’de ki namımız “Yiğidin harman olduğu diyar.” Misafirlerimizi bizlere yakışır şekilde ağırlamak asli göreviz olması gerekir. Ama ben de içinde olduğum için bu eksikleri gördüm. Öz eleştiri kimse alınmasın ama bu da gerçek..Seyirci yok, destek olunmuyor, dernek yalnız başına kaderiyle baş başa kalıyor. Kurumlar bizlere yeterince destek olmuyorlar.

En azından misafirlerimizi ağırlama konusunda daha rahat yer temini yapabilmeliyiz. Sonuçta senede bir defa yapılıyor, yazan çizen insanlar geliyor. İl adına bundan daha güzel bir tanıtım olur mu? Bu faaliyetler 3 ay önceden tespit edilerek festivale son bir ay kala kesinleşmelidir. Mümkünse aynı yerde kalınıp aynı yerde yemekleri ayarlanmalıdır. Cidden büyük sıkıntılar yaşanıyor.

Sürmeli Festival komisyonun da Yozgat şair ve Yazarlar Birliği de görev almalıdır.Şairler ile ilgili programın gerçekleşmesi şair ve Yazarlardan istenmelidir. Kültür Bakanlığından destek alınmalıdır. Ve Mutlaka dışarıdan gelen misafirlerimiz her halükarda rahat ettirilmelidir.

A. SARGIN: Sizce Yozgat’ın tanıtımı nasıl olmalıdır? Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliği olarak çalışmalarımızın ilimizin tanıtımına katkısının olduğunu düşünüyor musunuz?

K. AKDEMİR: Elbette Yozgat’ın tanıtımında şair ve yazarların katkısı çok büyük. Gelen yazarlarımızın her biri sitelerinde,dergi, gazete ve köşe yazılarında Yozgat’ı Yozgatlıyı anlatmaktadırlar. Bundan daha güzel bir tanıtım olabilir mi.Para verseniz belki de bu kadar geniş tanıtım yapamazsınız. Ancak bizim en büyük eksikliğimiz kendi insanımızın sahip çıkmamasıdır.Ne olursunuz hiçbir şey yapamıyorsan en azından Sürmeli Festivali Şiir Şölenine, salona gelerek onlara destek verin, alkış tutun yeter.

İlin tanıtımı öncelikle kendi kendimize sahip çıkmamızdan geçmektedir.Toplum olarak bizi bir nemelazımcılık almış başını gidiyor.Ardından şikayetler başlıyor, iş yok, aş yok, Yozgat ta canlılık yok gibi.. Bir ilin öncelikle sosyal anlamda gelişmesi gerekir ki diğer alanlarda da gelişsin...Üniversite geldi Yozgat’ta bir çok şey kendiliğinden gelişti.

Bizleri çok kaba bilirler il dışında, bu imajın değişimi için üniversitemizin katkısı olacaktır. Bu çocuklara sahip çıkın destek olun deriz...Dilde farklı telaffuzlar davranış modelleri bölgeyi olumlu yönde etkilemiştir. Fazla açmak istemiyorum.Buna benzer sosyal gelişmeler bölgeye her zaman olumlu yansımıştır.Ben diyorum ki, Yozgat’ın tanıtımını tüm Yozgatlı el ele verip bu tanıtımı birlikte yapmalıdır.Sosyal etkinlikleri takip edip mutlaka katılmalıdır.Sızlanmaya gerek yoktur.Yozgat’ı yine Yozgatlı tanıtacaktır. Bunu başkaları gelip de yapmayacaktır.

A. SARGIN: Şiir edebiyat adına unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

K. AKDEMİR: Ben yazmayı çok seven kendini geliştirmeyi arzu eden birisiyim. Ben şiir yazmayı denememiştim.Bir öğretmen arkadaşım kendisi de şiir yazar.Bana şiir yaz dedi. Ben de, hocam ben anlamam dedim. Senin ruhun yazar dene dedi.İlk defa Edebiyat Defteri.com adresini de o önermişti. Oraya “Her gece seninleyim” şiirini yazmıştım.Şiirden sonra hoşuma gitti, bir, iki derken yazmaya başladım. Çok sık şiir yazmıyorum. Ama yazmam gerektiğin de yazıyorum. Çok güzel olumlu tepkiler yorumlar alıyorum. Şair dostlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

A: SARGIN: Yozgat Sürmeli Şiir Şöleninin nasıl olmasını isterdiniz? Bu konuda eleştirileriniz var mı? Bundan sonra yapılacak şiir şölenlerimize katılmayı düşünür müsünüz?

K. AKDEMİR: Elbette bir Yozgatlı olarak Sürmeli Şiir Şölenine katılmayı düşünüyorum.
Yozgat’a ve Yozgatlı’ya vefa borcumuz vardır. Yurdun dört bir yanından ilimize gelen şair yazar gazeteci dostlarımıza sahip çıkmak da bizim görevimizdir. Şairler de memleketlerine döndüklerinde Yozgat’ı anlatıyorlar, tanıtıyorlar. Bu manada bizlere düşen sorumluluklar var. Nedir bu, ilimize gelen şair ve yazarlara sahip çıkmak. Bunu sadece birilerine bırakmamak.. Kısacası: Yozgatlı şairlere ve yazarlara destek olup çalışmalarına yardımcı olmak… Çünkü bizler Yozgat’ın fahri kültür elçileriyiz.

A.SARGIN: Bunların dışında söyleyeceğiniz bir şey var mı? Yozgatlı Hemşerilerimize?

K.AKDEMİR: Yozgat İnsanı merttir. “Yiğidin harman olduğu diyar!” Yozgat….Ancak sanki bu biraz simge gibi kalmış, tamam mert olalım da, bu mertliği kendi memleketimize de göstersin. İnsanımıza sahip çıkalım.Yozgat’ta biraz palazlandı mı esnafımız hemen il dışına gidiyor. Peki nasıl kalkınacağız o zaman? Uzaktan uzağa ahkam kesmekle olmuyor.

Bizler samimi olmadığımız sürece, Yozgat’a destek olup birbirimize sahip çıkmadığımız sürece gelişemeyiz. İnsanımızı Arkadaş, kardeş kabulleneceğiz düşmanca değil, dostça kucaklaşmalıyız. Neyi paylaşamıyoruz Allah aşkına…Yozgat’tan kimler geldi, kimler geçti..Kime kaldı, kime kalacak…Yeter artık kendimize gelmemiz gerekir.Birbirimize tepeden bakmayı hor görmeyi bırakmalıyız. Komşunda 3 varsa, Allah sana 5 versin… İnancımızda bize bunu emrediyor. Bir gün bu gemi batarsa geminin direğine sarılmak kimi kurtarır?

Bana da gazetenizde yer verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Ayrıca İLERİ GAZETESİ Yöneticilerine ve Yozgatlı hemşerilerime de saygılarımı sunuyorum.

A. SARGIN: Kelami Bey bunların dışında hemşerilerimizle paylaşmayı düşündüğünüz şeyler var mı, varsa bunları paylaşır mısınız.

K. AKDEMİR: Efendim bu konuda şunları söylemek mümkün bir defa şair ve yazar bana göre toplum mühendisleridir.Toplumun (tabiri caizse) kalp atışlarını en iyi bilenlerdir.Biliyorsunuz okuma alışkanlığı toplumumuzda düşük seviyelerde, hiç unutmuyorum bir sendika yaptırdığı anket çalışmasında okuma alışkanlığını araştırmış ortaya çok çarpıcı bir sonuç çıkmıştı.Eğitim camiasında %68’i nin kitap okuma alışkanlığı olmadığı ortaya çıkmıştı.Bu durum bir gerçeği gözler önüne sermektedir insanlarımız okumuyor.İnternetten çıkalı hele hiç okumuyor.Böyle bir toplumu yeniden icat etmeye çalışsanız bu kadar başarılı olamazsınız.

Mutlaka teknolojiyi kullanalım ama bu bizi daha farklı alanlara aktif faaliyetlere yönlendirmeli. Peki bu gün yaşananlar böyle mi? Durum aslında çok vahim özellikle yeni yetişen nesil günden güne okuma alışkanlığını terk ediyor.

İşte tam burada şair ve yazarlara derneklere büyük görevler düşüyor.Sosyal faaliyetlerle okumanın önemini yeni nesle anlatmak. Üniversitelerle konuyla ilgili işbirliği yaparak gençleri bilgilendirmeliyiz .Kısaca okumayı sevdirmeliyiz.

Bu ülkenin aydını, eğitimcisi okumazsa gençlere ne diyebiliriz .Bu milli bir görevdir, bu sorumluluğu hissetmeliyiz.Neler yapılabilir, bu konu masaya yatırılmalıdır diye düşünüyorum.

Gençlerin beyinleri uyuşturuluyor internetin verdiği rehavetle pc’nin başında çürüyor.Ne yapıp edip sosyal projeler üreterek gençleri bu alanlara çekmeliyiz .İşin laf edebiyatını bir kenara bırakmalıyız. Sorumluluklar almalıyız. Bu çocuklar bizim çocuklarımız, beyin gücümüzü korumalıyız. onları kaderine terk edemeyiz. Milli eğitim müdürlüğü başkanlığında Şair ve Yazarlar Birliğinin de içerisinde olduğu bir çalışma komisyonu kurularak sosyal projeler üretilebilir.

-A. SARGIN: Röportaj için İleri adına teşekkür eder, iyi çalışmalar dileriz
( Gazeteci Şair Yazar Kelami Akdemirle Röportaj başlıklı yazı Ahmet SARGIN tarafından 24.11.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu