SAKIN SORMA
Sakın sorma sevdayı, kalbi söküp alınmış
Kuşlar gibi çırpınıp, tutuldum saralara
Hayaller yıkılınca, meğer her şey yalınmış
Hicranın kul feryadı, sinermiş yaralara

Şimdi ruhsuz bedene, sunduğun yalan aşkı
İstemem sende kalsın, namert diye bildiğim
Namahrem gönüllerden, lekeli kalan aşkı
Haramzade diyerek, yüreğimden sildiğim

Sakın sorma maziden, günleri doldururken
Bir tek resmin kalmıştı, ona son defa baktım
Öksüz düşleri bile, kâbusla soldururken
Senden kalan ne varsa, hepsini yıkıp yaktım

Yıllar sonra gelmişsin maziyi hiç anmadan
Gözyaşımla suladım, sensiz kırları diye
Yalvarıp duruyorsun, bak hala utanmadan
Çözelim arda kalan, masum sırları diye

Kaç çiçeği soldurdum, o tozlu yollarında
Sen, sevdalı yüreğim, kururken neredeydin
Kaç cananı yar ettim, yorulmuş kollarımda
Sahte aşklar kalbimden, vururken neredeydin

Sakın sorma hemen git, pişmanlık duygusuyla
Doyumsuz arzulara, şimdi dost oldu derdim
Ne arar ne sorarım, hicranın kaygısıyla
Ne de ismini son kez, zikredersem namerdim

Muzaffer TEKBIYIK
( Sakın Sorma başlıklı yazı muzaffer--te tarafından 4.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu