ZAVALLI BAYKUŞ
Ve baykuş sırrını söyledi.
Tüylerimin güzelliği
Sesimdendir.
Gözlerim yanımdakileri görmez
Önümdekilerse hep benimdir.
Bulutlar tüylerimi okşuyor.
Viraneler saraylarımdır benim
Günün gürültüleri nefretim
Geceyedir marifetim
Ara ara seslenerek
Latif nazenlere nağmelenerek.
Terk etmeden mabedimi
Rahatsız etmem kimseyi
Biraz ötemde mamur ve
Müreffeh çatılar.
Taşlanırım mahallelinin
Hurafe şeyhinden.
Terk edemem,
Kanatlarımda uçmaz zaten.
Aşkımın ateşini söndürdüm.
Kendimi merhametin kollarında
Bir ruh berraklığında
Gizledim taştan kovuklarda
Kaybettiklerimin arzusuyla.
Ümitsizliğim
Yinede harap etmeyecek beni.
Ben asumanlarda
Yıldızlarda
Saf ve berrak denizlerin
Koynunda
Kaybolan bir gemiyim.
Tahammül edilmez isyanıma
Azadıma ferman vermez
Kutsal mabed bekçileri
Kalbimin kraliçesiyim
Nazik ve yürekliyim
Ruhum yorgun
Düşlerim bitkin
İkinci defa ölmüş gibiyim
Mahzun fısıltıların hasretiyle
Yanan kavuşmaklığıma.
Maviliklere doğru
Sessiz ve derin avlarım.
Fırsat bu fırsat
Şimdi sefil ve biçareyim
Uğursuzluk talihim
Maruzum !
içimde barındırdığım efendinin
Bitmez intikamlarına.
Şatafatın himayesinde
Sefaletin arzusundayım
Efendiliğin itibarını şerefini
Üç kuruşa sattım.
İsyankar değil saygınım.
Baykuşum belki
Ama bilin zavallıyım.
Abdurrahman ÖRNEK