Şimdiden önce

Bu günden sonra

Geçmişin ayaklarıyla çiğnenmiş

Üst dudakla alttaki arasına sıkışmış

Hayatıma karıştıkça

Onun renklerine çalan bir dokunuş bu

 

Çıplak avuçlarımla

Yüzüme bakmak gibi

Sormak gibi

En olmayacak cevaba

Kulak kesilir gibi

 

Genç gibi

Yıllanmış şarap

Ya da çölde serap gibi

 

Ve çok titreten

Üşüten

Hep kalan hiç gitmeyen

Artık bir parçam olan

Lakin tümümden sökemediğim

İç sesime takılmış

Derinimdeki soğuk gibi

 

Kara kalem portreler yapıp

Saatin tam altına

Duvarın en lekesiz ve

Boyası en haki yeşiline

Aklımın mıhı ile iliştirip

Yeniden ve tekraren

Baktığıma hayran olmak gibi

 

Korkmamak gibi öcüden

Geceden kaçmamak gibi

Ay kuşatımlarına teslim olmayıp

Daha çok gülümsemek gibi

 

Gökkuşağını yakalayıp

Altından geçmek gibi

 

Zehir gibi

Akmayan nehir gibi

Terkedilmiş şehirlerin

Söndürülmemiş ışıkları gibi

 

El gibi

Eski bir gazel gibi

Boyun bağımı savuran

Eksik esen yel gibi

 

Şairlerde ilham

Büyücülerde tılsım

Kor ateşte har bırakmamacasına

 

Ah gibi her nefeste üflenen

Mah gibi her aynada beliren

Soğuk gibi

Her zerremi bilip

Her zerreme yerleşen...

( Soğuk Gibi başlıklı yazı Fırat AVCI tarafından 25.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu