yokluğuna üzülmüyorum gülüm…
çünkü yokluğunu sevda eyledim kendime
hem de başım gözüm üstüne
aslında yalnızca yokluğun değil bana dokunan
gidişinle sevdamıza bulutlar çarptı yokluğunda
bir bilsen be gülüm… bir bilsen…
şimdi yokluğunda sana…
o vurgun gözlerimin resmini çizebilsem
bir çizebilsem gülüm… belki de sana anlatmak istediğimi
o resimdeki gözler daha iyi anlatır kim bilir
ve şu sevdalı buluta sitem etmeden gözlerin
hele bir iste gülüm... bakalım düşer mi bu sevdalı bulut
bu sahipsiz çöle
bu öksüz toprağa
bu çatık kaşlı kayaya
bu öksüz avuçlara
düşer mi bir damla
düşer mi bu taşlamış yüreğe
düşer mi be gülüm…
düşer mi bir damla acaba
….
ve sen yokken gülüm
tepemizde duran şu sevdalı bulut
gözyaşlarımıza inat, dokunacak mı avuçlarımıza…
ve ardından gökkuşağını asacak mı şu sahipsiz ovamıza
sonrada mendil satan çocukların saçlarını okşayacak mı
kelebekler konacak mı naylon kaplı penceremize
ve solan gülümüzü öpecek mi gözyaşlarıyla
yeşerecek mi dağlarımız yeniden… gülüm
desen desen süslenecek mi yamaçları
keklikler katılacak mı bize en güzel kıyafetleri ile
kartallar inecekler mi o dik kayaların tören yerine
en güzel şarkılarıyla baharı çağıracaklar mı kırlangıçlar bize
özlemini duyduğumuz rüzgar yalnızlığımıza esecek mi?
ve her sabah öpecek mi alnımızdan bizi
öksüz sabahların eteğinde tutunacak yerimiz olacak mı gülüm

hele bir iste gülüm… hele bir iste…
yokluğunda şimdi ne sevdalar gizli kim bilir… kim bilir gülüm…
sen yeter ki iste… gülüm.
olursa olur… olmasa da… yokluğun başım gözüm üstüne 
söyle gülüm söyle
sevda  mı bize uzakta
yoksa biz mi sevdaya
yoksa sevda mı yok burada
biz anlamadık hala…

ve ay neden yok bu akşam burada
kim küstürmüş de çekilmiş dağların ardına
ve kimin hıncını çıkarıyor bizden
zifiri karanlığı üzerimize salaraktan
söyle gülüm söyle
lakin bilirim dayanamaz o dağlara
bilir ki dağlar borandır, zemheri andır, sert bir bakıştır
yokluğun karşısıdır.
söyle be gülüm söyle
yoksa karanlık mı bize hayırda
biz anlamadık hala
    ve neden güneş’te yok ortada,
    durup dururken, o da mı bize sırt çevirdi
    yoksa onu da mı küstürdüler
    yoksa birilerimi bastı gölgesine kirli ayaklarıyla gülüm
    ve bundan mı acaba bize mesafeli
    çekip gittiler şimdi ansızın
    güneş’te..ay’da ….

( Yokluğunu Sevda Eyledim Kendime başlıklı yazı fesih--vural tarafından 27.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu