“Dilruba sen
Hüzün çiçeğimsin
Hayalim düşüm
Sevda şiirlerimin hazin bestesi
Uykularımı çalan güzel”
Diyordu bir şair yorumunda
Yalanda değildi hani söyledikleri
Şiirlerime hüzün ektiren sen
Gördüğüm günden beri
Müzmin bir hastalık gibi hasret çektiren sen
Sür bakalım yorgunu yokuşa
Pes edene kadar
Dilrüba sen
Düş perim,gönül kuşum,sevdiğim
Vazgeçilmezim
….ve vazgeçemediğim
Şimdi hangi güfte doyurur
Şu zavallı ruhumu
Hangi bestenin nakaratındadır nefesin
Ayrılıklara “esir “mi düştü ki sevdamız
Gönül kafesinde çırpınır yürek
Gün gelir Dilrüba gelir diyerek
Adın söyler her nefeste
Gönül aheste aheste
Dilrüba sen
Hangi bağın
Bağbanısan gülü sen
Gonca gülün,bayrağımın al’ı sen
En güzel yaylanın çiçeği sen,balı sen
Değer mi biçilir gülüşlerine
Şad olur bu gönül hele bir görsün
Dilrüba sarılıp bir buse versin
Anlam veremedim gidişlerine
Yokluğunda
Özlemler sarıyor dört bir yanımı
Azap çiçeğine dönüyorsun sen
Değişir bu düzen eğer istersen
Dört mevsim gül açar bakışlarında
Dilrüba sen
Hüzün tarlasın da gel diken olma
Çiçekler şenlensin dal uçlarında
N’olur deli deli söyletme beni
Oysa deli dolu yaşamak varken
Niye he bu hasret bu özlem niye
Kalmadı bak gücüm gel diye diye
Her gün takvimden düşer yaprak
Geç kaldığının farkına varacaksın bir vakit
O zaman da ben olmayacağım aradığında
Kaybolup gidecek sevginin sesi
İşte böyle
Sevda şiirlerimin hazin bestesi
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz