Zayıf bir ihtimaldi gözlerimi kapadığım
Gecenin koynuna saklanan düşüncelerde
Beynimde urlaşmış uykusuzluk sendromu
İzbe vakitlerde ve en derinde.
Kitaplar da çare olmuyor bazen
Gözkapaklarımı kapatamadığım sahnelerde
Uzun uzadıya geçmeyen vakitler
Hayat dediğin zaten karışık felsefe
Eksik şiir gibi yapışmış benliğimize.
Gulyabani korkuları yokluyor arada karanlıklar
Ayrı bir köşede gece böcekleri senfonisi
Odamda bir gölge süzülüyor koynuma
Evimin tavanına mıhlıyor şimşek
Her biri geldiği gibi kayboluyor gece yakamozlarının.
Acı fren sesiyle keskinleşiyor kulaklarım
Silkiniyorum dört yanımı sarmış bitkin hallerime
Bakışlarım kısa mesafelerde boğuluyor
O bildik eski şarkılar mırıldanıp
Uykusuz hallerime tuzaklar kuruyorum.
Alt kattan gıcırdıyor eski bahçe kapısı
Acaba diye aklımı kuşkuluyorum
Ellerimde soğuk soğuk terlerle
Kaderimi bekliyorum
Yıldızlar da solgun gökyüzünde
Ne Samanyolu ne de ay
Şehrimi istila etmiş karanlık
Hayat dediğin de zaten hepsi bir anlık.
Felsefe yapıyor bulanık aklım
Hesaplar karışık vadesi farklı
Şafak kızıla vurduğu demde
Gecenin ilmiğini çekeceğim az kaldı
Uykusuzluk sendromundan elde bu şiir kaldı.