bir şiir yak şair!
şu yıldızsız geceye
kelimelerin üzerime saçılsın
hatmi çiçeği niyetiyle şifam ol
imgelerin mendili olsun gözlerimin
bir şiir ağlat şair!
gözyaşları ellerimdeki nikotin kokusunu aklasın
gelirken bomboş satırlar getir içinde biriktirdiklerime
yürüyüp giderken soru işaretlerini al, bırakma aklıma, mimle
dinle(n)meye aç sayfalar getir, sayfalarca hüznüme
bir şiir yaz şair!
kederleri yıkasın, assın
harflerce umudum olsun
nefes nefese yorulayım düşünürken
yaklaşan kaçınılmaz acılara ve yitirilenlere inat olsun diye
bir şiir bahşet şair!
ılgıt ılgıt bir sabaha uyandır nefesimi ve yabana atma neşemi
portakal reçeli olsun örneğin kahvaltı masamızda
bir dilim ekmek, kibrit kutusu kadar peynir, tek şekerli çay ve bir tutam şiir
anne dizindeki güleç yüzlü bir çocuk sevinciyle
ve mektubuna kavuşmuş bir hükümlü ümidiyle ezberleyim
bir şiir diyorum şair sadece bir şiir!
günler geçerken akışının hızı ve üzerine düşen acelesiyle
uzaklarda bir özlem telaşıyla yıkanmayacağım hatta yıkılmayacağım bu lacivert geceye
güzel günler yosun tutmasın, ben akmayım o düşten yoksun ırmağa
istiyorum ki şairim
zeynebim türküsü çalınsın kulağımıza
ve sonra, en sonra
bir şiir armağan et kadim dostum
bir şiir oku ki
içre düşsün sesin güz akşamı serinliğinde…
fulya/şubat2011