Karanlıkta görmüyor hakikati gözümüz
Düşkünler kan ağlarken kızarmıyor yüzümüz
Gerçeklerden kaçarak düşlere dalıyoruz
İnsanlık yarışında geride kalıyoruz
Sevgisiz her ne varsa bil ki kuru emektir
Muhabbet sığmıyorsa gönlünüz dar demektir
İnsanlığın kıymeti yaratılıştan gelir
Işık yere düşse de güneş göğe yükselir
Mevzu sevgi olunca tekeden süt sağarız
Aydınlık ufuklardan güneş gibi doğarız
Muhabbetle yoğrulmuş insanlığın hamuru
Döküldü yaldızları şimdi kaldı çamuru
Erir mihnetin buzu sevginin sıcağında
Yıldız bir başka güzel hilalin kucağında
Geçmişin hissiyatı içimizde yaşıyor
İnsanlık bilinmeze, uçuruma koşuyor
Hoşgörü nerde kaldı, yolunu gözlüyoruz
Maziden ilham alan bir nesil özlüyoruz
Ruh yangınlarımıza sular bile kâr etmez
Duygu coğrafyamızda hasretin gülü bitmez
Nefretin karanlığı gönlümüzde sırattır
Barış, dostluk, kardeşlik içimizde murattır
Arzda yankı bulmuyor insanlığın çağrısı
Bedeni tüketmeden dinsin bu kalp ağrısı
Başımıza gül diye taç edelim barışı
Hız kesmeden sürüyor kirli silah yarışı
Bülbül, altın olsa da, huzur bulmaz kafeste
Keyif adına her şey kaybolur bir nefeste
İnsafa gel insanlık sevgiye dön yüzünü
Toprağa karışmadan gerçeğe aç gözünü
M.NİHAT MALKOÇ
İlk Yayın: Somuncu Baba Dergisi/ Aralık 2007