İçimdeki sızıya göz yumdu kader
Taştır bir yanı taş
Yontsan anlamaz
Yontsan anlamaz
Tuzunu silkeler deniz
Döker eteklerine duygularını
Acemi duygularım şiirdir mabedine
Zehir olsa da çekinmez yeriz
Çılgınlıklar geliyor aklıma
Hani yalınayak sokak aralarına aşina
Yalnızlık türküleri söylediğimde
Her türküde sen gelirdin aklıma
Daldır bedenime pençelerini
Daldır dudaklarını dudaklarımdan
Uzat sonsuza uzatır gibi ellerini
Uzat da kenetlensin pençelerin
Ah sevdiğim
İçim acıyor
İçim bir buruk
Ne desem, yele derim
Yaman bir sele derim
Eylemez dile derim
Susar ya güle derim
Ne istedin benden
Ben bulutu istedim
Bulutta yağmuru istedim
Yağmurda sükutu istedim
Sükutta huzuru istedim
Huzurda sevdayı istedim
Sevdada tutkunu istedim
Aç pencereni
Martılar gönderdim şehrine
Ayaklarında sana yazılmış mektuplar
Mürekkebi kan renginde
Mendireği sapladığın yerde
Sere serpe yığıldım sevgili
Biliyordum
Sustum mu susacak dağlar
Susacak kelimeler ansızın
Adımı unuttu tarih yazmadan
Adım zamanı tahlil ederdi oysa
Ne desem
Susmaya çalan yanlarım mağlup
Bu nara
Bu yakarış
Bu isyan
Bu isyan bana
Kelimelerimin savaşına
Haklısın
Sevdiğim
Hep dediğim gibi
Ben bir kum tanesi
Ayakkabı köselelerine yama
Dalgaların hışmında dağılan
An dedin ya
O anla başladı hayat
O anla başladı bendeki sevda
Sadece o an ölmek istediğim
Kaç lamba parçalandı elimde
Kaç lambaya yarenlik etti ömür
Şimdi bir köleyim
Vasfıma nail olduğum
Dile
Dile benden ne dilersen
adem efiloğlu / bir garip ademoğlu