Zarafet uğramış yanık ekin yaprağına
Marifet unutulmuş anız olan toprakta
Hapsolunmuş sloganla her direniş durağına
Kayıtsız sürüldüm, sürgünüm bu sokakta
Sonra beyaza kesen renkler düşlüyorum
İçimdeki kıpırtılar sahipsizliğimin eseri
İplik gibi yollarda hep geceye düşüyorum
Kalmıyor sözcüklerimin beni yakan değeri
Ayaklarıma yürürken derinden bir sızı
Yaşlanan bir selam gözlerim uzaklardan
Ölse gam yemezdim bu hayatta bazısı
Çok kereler kurtuldum, zalim tuzaklardan
Yıldırım sancısı ellerimde tuttuğum acı
Büyük umutlarım var, hep ardımda saklı
Kim çeviriyor habire yüreğimde sarkacı
Çoktan yazılmış hüküm, boş verin siz aklı
Mânâlı bir uçurum olur varlık nedenim
Her dağın ardından bahar gelir ruhuma
Ölümler, idamlar nice zindanlar bilirim
Parmaklıklar yerleşir usul usul koynuma
Tozlu kitap sayfalarında gezer bedenim
Acıyı kanla yazarım sokak lambalarına
Okudukça, inadına yaşamak olur nedenim
Tarih yazarım güvercinlerin dudaklarına
Seherin beyazında akşam ışıltısıyım
Küflenmiş olsa da kirpiklerimin ucu
Ağır veballerden geçti tırnaklarım
Kimsesiz zamanlarımın en büyük suçu
Denizleri okşayan urganlar misali
Eskitilmiş anılar yalpalıyor beynimde
Dalgalar nasıl özlerse sahille visali
Düşer tutunamam kuru çakıllar üstünde
Hüzünle yağan yağmur olur, düşerim
Yumruğum yiğitçe göğe savrulurken
Kırmızı gelincikleri yollarına sererim
Kızılcık olan gözlerimde vuslatlar uyurken
Bir ömür yağan kar olurum ülkemde
Gelincik tarlalarından şehitler toplarım
Anaların gözyaşları düştüler eteğimde
Sularım kıraç diyarları, ellerimden kanarım
Zekeriya EFİLOĞLU
Aşk(l)a Yürümek
Beka Yayınları