Islak deniz kenarında unutulmuş sahilde
Hep kavgaya hazır, hep sıkılı yumruklar
Yıldızlarım var, savaşa hazır gemilerde
Beynim uğuldar, tıpkı karabasan misali
Çöreklenir acılar gece çökünce evime
Eylemler bedenimin en dinlenmiş hali
Filler ordusundayken cüce kalmak neyime
Nefessiz kalırım çözülürse fikrimin bağı
Ölüm kuşları tüner, sahipsiz otağıma
Bir hükümdar bakışı, koca şehzade ocağı
Fetih türküleri gelir, taht kurar dudağıma
Yapraklara yazılan bir hüzündür defterim
Kurşun beyazı karanlıkta büyürüm ay gibi
Son umut tükenince şaha kalkar bedenim
Simurg olur eylemlerim, kalanların sahibi
Özgürlüğün yeşerdiği yere kadardı kavlimiz
Hep sokak diplerinde ölüm oldum yıllardır
Duvarlara yazılandan daha büyüktü sevgimiz
Çalındı düşlerimiz, sabahlar hep zindandır
Kelimelerim var, zulamda bekleyen silahım
Eylülleri, martları ve şubatları yaşadım
Dipçik sesine aşina, susamış dudaklarım
Demir paletlerdir adım, adımla yakalandım
Yalın ayakla yürüdüm ıssız dere kenarında
Suda yüzü kaybolan nice adamlar gördüm
Çiğdemler vurulurken kan olmuş toprağımda
Otuz bin kere soldum, milyon kereler öldüm
Kanatlarım koparılıp ölüm olursa adım
Dudaklarımda bilenen bıçak olsun anlar
Kâinatın ortasında maşuksuz kaldım
Her eylem bir sevdanın kucağında yaşar
Zekeriya EFİLOĞLU
Aşk(l)a Yürümek
Beka Yayınları