Bazen; s/öz yanar, anlatılmaz. Alev olur duygular, yalnızca tek kişi görse yeter dumansız alevi. Kor misali içten içe yanar…
Bazen; sarmaşıktır sarar ruhu, tatlı bir serzeniş olur. Ürperir bedenin, yanar dilin, anlatılmaz. Yaşanır yaşlı gözlerde…
Bazen; umarsızca bir söyleyiş, yaradır dilin ucunda. Uçurum kenarında açan bir çiçektir sevilene verilecek.
Bazen; serserice bir bekleyiş sevmeyi bilene hediyedir. Arı gibi birçok güzellik gezip, ustaca örülmüş bir ağa takılmak ve kurtulmayı istememektir.
Bazen; bir damlaya “aşk” adını koyup onu gözlerinde saklamaktır. Yaz yağmuru gibi hızlıca gelip, güneşi görünce anında kurumaktır.
Bazen; yutkunamadığın bir yumruk olur boğazında. Ne nefes alabilirsin ne de gitmesine izin vermek istersin.
Bazen; pamuk ipliğine bağlanır az sonra kopacağını bile bile yaşanır. Bir anı ömre bedeldir. Parmak uçlarından dökülür sevgilinin saçlarına.
Bazen; bir kitaptır okunur, sonu merak edilmez, sıkışır kalırsın sayfaların arasına. Yalnızca iki kahramanı olan dizeyi soluksuz ve defalarca okumaktır.
Bazen; rüzgârın koynuna alıp uçurduğu kuru bir yapraktır. Ya bir ateşe ya da sevdanın kucağına bırakır; iki türlüde yanarsın.
Bazen; yağmurda beraber ıslanmak sevgilinin saçlarından süzülen damlaların dudağına düşmesidir. Hiç konuşmaz sadece ıslanırsın sırılsıklam.
Bazen; sessizce giderken yüreğini ona bırakmaktır. Geri dönüşü olmayan yola isteksizce yürümek ve ölümü düşlemektir…