Karamsarlık sadece içimizi değil,adeta hayatımızı kemiren bir
kurttur.Biz insanların en büyük özelliği bardağın boş tarafını görmek,
dolu tarafına gözümüzü,gönlümüzü kapatıp at gözlüğüyle bakmak...
Oysa herşeyi görmeliyiz dolunun yanında boşu,mutluluğun yanında
hüznü...Ama hepsi dozunda olmalıdır ne eksik ne fazla.Hayatı umutsuz
görmek yerine ona kocaman gülümseyebilmeliyiz...Her durumun iyi ve
kötü etkileri olabilir. Önemli olan olayların iyi yönlerini görebilmek
ve kötü yönlerinden dersler çıkarabilmektir.Eğer hep kötü yönleriyle
algılarsak yani bardağın boş kısmını görürsek hayat çekilmez olur.
Unutmayalımki;Boş bırakılan tarla diken,boş kalan zihin karamsarlık
üretir...
Günümüz insanı gerek tatminsizliklerinden, gerekse çevrenin
etkisiyle (baskı, sıkıntı, gerginlik, umutsuzluk,gelecek kaygısı,
belirsizlik, geçimsizlik ) huzursuz...Kendi başımıza çözemeyeceğimiz
bir hale geldi artık bu ruh halimiz. Yalanların olduğu,sahte insan ve
eylemlerin olduğu yerde karamsarlık bence bir kalkan halini alıyor;
karamsar insanlar bir nevi şizofrenik bir ruh haline bürünüyorlar...
'Şüphe duyduğun şeyden uzak dur''der bir hadiste. Karamsar insanlar
güneşe baksalar; güneşteki siyah lekeleri görebilecek kadar hassastırlar.
Karamsarlık psikolojik sorunlardan da kaynaklanabilir.Çevresinden
taktir görmemiş, saygı görememişse,haketmediği halde olumsuzluklarla
karşılaşmışsa ,iyi bir yöne kanalize olamamışsa insanın karamsar
olması kaçınılmazdır.Hepimiz bir bütünün parçalarıyız ve hepimizin
bir başkasına gereksinimi vardır. Sevmeyi,menfaatsiz benimsemeyi
unuttuğumuzdan beri ağzımızın tadı,tuzu kalmadı. Çok mu zor sevmek
bu kadar herşeyi...Kalbimize yük olan nefreti, kırgınlıklarımızı,
kızgınlıklarımızı,kini atıvermek sevgi deryalarına...
İnsanın dili ile telaffuz ettiklerine kalbide inanır,vücut kimyası
da desteklerse ;bardağın dolu tarafını görmek eyleme dönüşür,bakışlar
akar olumlu ırmakların birleştiği noktaya yani hedefe... ''Ben
başaramam,benim hiç şansım yok,ben yapamam''başarısızlığı peşinen
kabul etmiş bir kişinin ruh halini anlatır bu sözler...Kafamızın içindeki
zincirleri kırıp,kendimize şansı, talihi fırsatı,tanımalı güveni uçurmalıyız
semalara özgürce kuş misali... Hala hayattayım; ben istersem herşeye
silbaştan başlayabilirim diyebilmeliyiz.Başımıza ne gelirse gelsin mutlu
olacak birşeyler mutlaka vardır son nefesini veren binlerce insandan biri
olmadığımızı düşünmek dahi yeterlidir...