Gece ortasında sorarlar soru.
Santim santimine ölçülür çapın.
Daracık odada gerilir deri.
Tepene dikilir, iri boy adam.
Dayı bulmayanı, ederler idam.
Bir telefon gelse, işlerin saydam!
Masaya çökünce, görülür beri.
Elektrik verir, suyu damlatır.
Soğukta, sıcakta deri hamlatır.
Beynini kaynatır sanki demletir.
İfade alınır, varılır seri.
Acıyı, sadece dört duvar dinler.
Hopladıkça kalbin derinden inler.
Böyle tezgâhlardan geçmiştir binler.
Sahipsiz yüreğe serilir koru.
Kurtulmak uğruna imza atarsın.
Suçsuz, hiç uğruna yıllar yatarsın.
Soğuk koğuşlarda derde batarsın.
Ömrün tükenmezse erilir geri.
Konuşmazsan, tuzu ayaktan yersin.
Yapmadığın suçu kabul edersin.
Dursunî dillenme, fazla gidersin.
Kurtarmaya gelmez, yorulur peri.
Dursun Yeşil –2008