Alaca’da kültür dostu bir eğitimcimiz var. Kültür ve sanat faaliyetlerini yürüten, arkadaşlarını toparlayan Orta Anadolu’da ki tüm şair ve yazarlarla diyalog kuran bir öğretmenimiz var. Alaca’nın kültür sanat elçisi konumunda olan bir kardeşimizi takip ediyor. Çalışmalarına destek oluyoruz. Kültür sanat dergisi “Seviye” yi de çıkarak Durdu Şahin Hoca toplantılar ve konferanslarla çevresine ışık saçmaya devam ediyor.
Bundan 15–20 gün önce bizleri arayarak bizleri Alaca’da konuk etmek istediğini dile getirdi. Biz bir grup arkadaşımızla onun şiir programına katılmış ve bir hayli memnun ayrılmıştık. Bu güzel insan, güzel dost Durdu Şahin Hocanın nazik davetine hayır diyemezdik. Yozgatlı Şairler ve Yazarlar adına davete icabet edip Alaca’ya gittik.
Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliğinden şair Salim Gülbahçe ve Osman Yüksel erkenden kalkıp Alaca’nın yolunu tuttuk. Akşam sekiz davetini sabah sekizde anlamışız ki, erkenden Durdu Hocayı kaldırıp tatlı bir anı yaşanılmasına vesile olduk. Bu muhabbet aramızda şaka konusu oldu. Veli çayırını da gezerek Alaca anılarımızı yenilemiş olduk. Veli Çayırını belediye başkanı çok güzel bir piknik alanı olarak düzenlemiş. Durdu Hoca son derece misafirperver tutumuyla bizleri yine utandırdı.
Akşamın konuşmacı konuğu olduğumuzu da Veli Çayırında öğrendik. Bunun üzerine Durdu Hocadan iki saatlik izin isteyip konuşma metni oluşturmak ve bir plan yapmak üzere ayrılmak zorunda kladım. Bir köşeye çekilip konuşma için gerekli notları ana başlıklar halinde not ettm ve kendimi akşam toplantısına hazır hale getirdim.
Konumuzun “Kültür-Sanat” olduğunu öğrenince konuşmamıza da Türkiye ve Türk İslam Kültürü üzerine yoğunlaştırdım. Durdu Hoca güzel bir darbı mesel anlattı. 40 kişilik bir izleyiciye, konuşmacının 400 kişilik grup gibi hitap edişini örnek verdi. Ben de kendimi bu örneğe göre motive edip kaç kişi
gelirse gelsin görevimi yerine getirmem gerektiğini anladım.
Kültür Aşığı Durdu Şahin
Akşam saat yedi gibi Seviye Dergisinde toplanmaya başladık. Büyük bir salonda yüzlerce insana hitap edecek gibi kendimi motive edip konuşmama başladım. Ne konuştuğumu, neleri vurguladığımı ana başlıklar halinde hatırlıyorum ama izleyicilerin ilgisinin derecesini bilemiyorum. Kendilerine teşekkür ediyorum, beni sabırla dinleyerek sözümü hiç kesmediler. Ara ara katkıda bulundular, güzel bir sohbetin yaşanılmasına vesile oldular.
Kafamda üç önemli noktayı belirlemiştim.
Kültür sanat faaliyetlerinin öneminden bahsedecektim, Türk Dilinin öneminden ve korunması gerektiğinden bahsedecektim, Zengin bir Kültür hazinesi olan Anadolu’nun stratejik önemini vurgulayıp birlik ve beraberliğimizin korunması gerektiğini vurgulayacaktım. Konuşmamı bu üç ana konu üzerinde yoğunlaştırdım. İlgiyle takip edilmesi bana mutluluk verdi. Ayrıca dinleyici grubunun seviyesinin yüksekliği beni umutlandırdı, sevindirdi. Gözlerde o umudu ve parıltıyı hissettim. Duyarlı, uyanık ve umut vadeden bir izleyici grubuyla karşılaşmıştım.
Alacalı şair ve yazarlarla Yozgatlı yazarları kaynaştıran, birleştiren bu toplantı gerçekten de hepimizi mutlu etmişti. Tabii ki, biraz da şiir muhabbetimiz oldu. Şiirler yorumlandı, seslendirme yapıldı.
Sohbetimiz bittiği halde aramızdan ayrılmayan dostlarımız vardı. Başta Durdu Şahin Hoca, Ozan Murat Danlı, Eğitimci Şair Arap Kurt ve Halil Gülşen Hoca, (seslendirme uzmanı arkadaşımız.) Onlarla da tatlı bir şiir muhabbetimiz oldu.
Alacalı eşraf ve esnafın bizlere ilgisi takdire şayandı. Elit-seçkin bir grup gelmiş, heyecanla bizleri dinlemişlerdi. İlgilerine alakalarına teşekkür ediyoruz. Ayrıca desteklerini-alakalarını gördüğümüz Alaca Engelliler Derneği Başkanı Av. Ahmet Görür ve ekibini oldukça başarılı-heyecanlı ve umut dolu gördük. Başarılarının devamını diliyor, saygı ve muhabbetlerimizi bildiriyoruz…
Var olasın Durdu Hocam, gönlüne, emeğine yüreğine sağlık. Sağ olasınız Alacalı dostlarımız bizleri bağrınıza bastınız, bize mutluluk verdiniz…Sizleri saygıyla selamlıyoruz.
Ahmet SARGIN
Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliği Başkanı
www.ilerigazetesi.com.tr