Doğrular birbirine karıştı
Ağır yaşamın koşullarında boğuldu
Hayalimde kurduğum körpe ümitler.
Yokluğu kavradı
Bütün dikkatlerim,
Zamanın şaşkınlığında
Dağıldı kavgalar,
Uslu yaşamak boyun eğiyor
Toprağın sadakası olmuş bedenimde,
Anlamsızlıkların kuvvetine
Yenik düştü aklım,
Orantısız çirkin yapılı
Hislerin eteklerine çekildi
Kesik, kesik keyifler.
Belayı özgürleştirdi
Yabancı cüretlerimiz
Uyduruk rivayetlere sığındı
Gerçeklerin dünyası,
Basit suçlar
Sinsi pazarlara çıkarıldı
Merhamet eriyince,
Tanrı aşkına dur demek,
Öfkenin en son noktası,
Suç işlemekse efsane olmanın şartı
Sıkışık beyinlerin
Sırıtık gururu,
Rahatlık ve refah
Hüküm giymiş sanık gibi
Saldırganlaşan arzuların hedefinde,
Ve gece yatağında sessizliğini avutamıyor.
Haklar güçlü insanların
Sınırında fırsatını yitirmiş mahkûm.
İçgüdünün taburcu ettiği
Hasta yaklaşımlar,
Sahte cesaretin kabadayılığında
Amacını yitirmiş
Bir meydan uşağı,
Zamanla olan
Zoraki ortaklığımın terbiyesini,
Farklı siperlere taşıdım
Ruhumun kasılışlarından,
Kuralların hizmetini yürütüyorum
Manevi baskıların
İnandırmaya çalıştığı
Tasarlanmış kazanımlardan.
İradesi kopuk davranışımda
Gizlenmiş günahların bedelinde
Felaketime kurbanlar arıyorum,
Bu kabıma sığmayan
Hesaplı sarhoşluğumda.
Hayatım hayatın,
Derinliğine varamadıkça
Soylu duruşun ikram ettiği
Göz kapılması
Uzlaşır anlayıştan
Huyu öfkeyle kaynaşmış
Şüpheli zihniyetlere yaklaşır
Fırsatını buldukça.
Kederine kapıldığım kötü yaşam
Lanetlenmiş zamanın akışını
Kesecek gücü
Düşlerinde ararken.
Zekâmın aşamadığı
Esas düşmanım
Öz düşüncemde tepinen
İspiyoncu heveslerimmiş.
Nevzat TAŞKIRAN
14/05/2011