Şehr-i İstanbul'dayım, doymaya geldim dostum.
Umudumdu İstanbul, evsafına vuruldum.
Aç billaç bir haldaydım, sermeye geldim postum.
Biçare hayattayım, şerbet değil kan kustum.
Namını duymuş dünya, anlattılar da coştum.
Sermâye-i fahr imiş, Şair Nedim'den duydum.
Kasabamı bırakıp, satıp savıp da koştum.
Yaratana sığınıp, çare aradım durdum.
Alem-i cihanda hiç, olmadı gerçek dostum.
Cennet-i a’ lâ olsun, diye hayaller kurdum.
Hiç kalın post giymedim, delindi ince postum.
Sultanların şehrinde, gecekonducu oldum.
İstanbul benden ırak, başka bir şehir oldum.
Bir safa bahşettiler, artık ben İstanbul'dum.
Gökdelenler karşımda, kahırla selam durdum.
Düştüm dönüş yoluna, saç baş kalmadı yoldum.
Bir İstanbul gerçeği, masal değil boğuldum.
Yaşanan gerçekleri, aldım kaleme vurdum.
Memleket de dokuzdu, burada on doğurdum.
MEHMET FİKRET ÜNALAN