O zamanlar dünyada insanlar, har vurup harman savururdu ha babam.
Musluklar açık unutulur, elektrikler sabaha kadar yanardı durmadan.
Saatlerce duş alır, banyo yapardı insan, çiçekler fışkırırdı parklardan.
Sokaklarda ilanlar vardı suyu, elektriği, yiyeceği tasarruflu kullan diye!
Doğayı koru ey insan, ormanlara kıyma, çiçekleri ziyan etme bile bile!
Sağlıklı yaşam için günde sekiz bardak su içmek tavsiye edilirdi insana.
Arabalarımızı hortumla yıkar, çeşme yerine, memba içerdik kana kana.
Şimdi çoğumuzun cildi kırışık ve sıska, susuzluk diyorlar bunun sebebi.
Artık ozon tabakası kalmadığı için ışınlar daha da kuvvetlimi kuvvetli.
Ultraviyole ışınları nedeniyle yara dolu büyük küçük herkeste vücutlar.
Ağaç ve sebze üretilemediği için oksijensiz kaldık geriledi artık zekalar.
Erkeklerde sperm oluşumu değişti dostlar, çocuklar sakat doğuyorlar.
Ortalama insan ömrü otuz beş yıl, kalmadı artık uzun uzun yaşamalar.
Mevsimler değişti, yok denecek kadar az yağmurlar bazen asit yağar.
Anılarımı anlattığımda oğlum; babacığım şimdi neden su yok diye sorar?
Uyarıları dinlemedi, benden önceki nesiller, alabildiğince israf ettiler.
Şimdi yıl iki bin yetmiş, atmış yaşındayım hiç benziyor muyum efendiler?
Günde yarım bardak su içmeme müsaade ediliyor iflas etti böbreklerim.
Seksen beş yaşında gibiyim, korkarım fazla vaktim yok, gittim giderim.
" Şiirin konusu 2070 yılında yazılmış bir mektup adlı fotoğraf serisinden
ŞİİR MEHMET FİKRET ÜNALAN