Ölüm
ÖLÜM
Düştüğümüzden beri hayat denen denize;
Lâl oldu haykırışlar sükût râm oldu bize.
Kayıp gitti sonsuzluk gökte yıldız misâli,
İçimde bir burukluk bulamadım visâli...
Dönüp duran zamanda ömür ağır müebbet;
Beraat kararımla o melek gelir elbet.
Ve açılır kapılar yokluktan, sonsuz Var'a
O an biter acılar ve ruhum düşmez dara...
Duyururlar herkese bir yolcu daha gitti;
Ömür bu başladığı gibi çaresiz bitti !
Uzanırım sessizce ölüler beşiğine,
Gömülürüm toprakta ahiret eşiğine...
Ölüm... Allah'tan gelen en değerli hediye;
Sonsuz yaşamak ister insan hala ne diye !
Başı boş yaşar insan, sormaz hiç neden, niçin ?
Bilmez; tüm varlığımız beyaz bir örtü için...
Varacağım, mezarda değişmez adresime,
Bakacağım uzaktan, dünya denen resime !
İnsanlar dere ise mezarlıklar denizdir;
Dünyadan arta kalan solukça bir benizdir !
Kafeste bir kuş görsen üzülürsün, ağlarsın...
Dünya sana kafestir! Elbet bir gün anlarsın!
Dünya hasret diyarı, ölüme tutkuluyum;
Sonsuz kudret sahibi bir tek Rabbin kuluyum !
Rabbim; nerde zamanın geçmez olduğu bölge;
Sen nurun kaynağı, ben, karanlıkta bir gölge...
Ölüme çare ölmek... Gerisi boş palavra;
Ölümü unutanlar şimdi oyuk kadavra !
Muhammed Emin CANİK
(
Ölüm başlıklı yazı
MCanik tarafından
26.06.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.