İğde kokuları geldiği zaman
Yanında olacağım
Dal dal çiçek açacağım
Kuş kuş öteceğim haberin olsun
Bir koku yayılır etrafa
İşte bekle beni ey Leylam
Mecnun olup o gün geleceğim
İğde kokuları geldiği zaman
Yanında olacağım
Golandan çıkacağım
Silbustan esip
Kurucadan ineceğim
Seni bir yel gibi
Süzülüp
Bir kartal gibi
Kapacağım
Bekle beni ey Şirin
Ferhat’ın olup kazacağım
Sana engel dağları
Saman gibi havaya savuracağım
Sana mani taşları
Kırıp atacağım.
İğde kokuları geldiği zaman
Yanında olacağım
Yakup gibi hasretimle yan
Züleyham ol deleyle kendini
Bıçaklar kessin ellerini
Bırak güzelliğim sarsın
Karakoçan’ı baştanbaşa
İstersen vur başını taştan taşa
Avare su misali
Gezdir hoyrat başını
Uzat hasretini yaştan yaşa
Gönül sarayımın
Çadırımın mihmanı ol yeter
Karakoçanımın kalbi ol yeter
Ohiden buraya
Uzat ellerini
Kalecikten buraya
Tut kollarımı
Gomandan
Mezreden
Aç saçlarını
Vur voltanı Yatılı’dan
At oltanı Çelakas’tan
Çek arabanı sıladan
Semadan dağdan bağdan
Gel dört bir yandan
İğde kokuları geldiği zaman
Yanında olacağım
Gültepede bir Fatiha
Ferhatlarda bir içimlik su
Keklik ötüşlü bir ses
Bal konuşlu bir söz
Bekle geleceğim
İğde kokuları geldiği zaman
Kapında biteceğim
Seni saracağım Karakoçan
Saçlarımı sallayacağım Kulubaba’dan,
Yüzünü açacağım Kalecik’ten
Seni saran zincirleri dağıtacağım Yolçatı’dan
İğde kokularını duyar duymaz
Karanı ak edeceğim Karakoçan
Bekle beni
Emi!