Bugün yüzüme vurdu içimin bir hoşluğu
Kasvet bürüdü sanki deniz renkli gözleri
Kaybettiğim irtifa, bu anlamsız boşluğu
Belki teselli verir, can dostun can sözleri
Yattığım yer karanlık, içimdeki geceler
Yanıp sönen yıldızdır, bilinmez bilmeceler
Aklıma geldiğinde, o sahte gülmeceler
Ateş yakar yüreği, yürekteki közleri..
Üstümde dertten yorgan, bedenimi örtüyor
Gözüm her açılışta, gecede kayboluyor
İçimdeki sarhoş ses, bir türlü netleşmiyor
Kulaklarımda yankı, silinmiyor izleri..
Gecenin yalnızında, kalbimi dinliyorum
Atışı tuhaflaşmış, farkı hissediyorum
Ondaki bu kasveti, biliyor anlıyorum
Şevki kırılmış evet, parçalanmış cüzleri..
Ümitlerim beynimde, aklımla savaşıyor
Zifiri karanlıkta, rüzgâr ıslık çalıyor
Kollarım anlamsızca, karanlığı sarıyor
Bendeki benlik bile sorguluyor bizleri..
Neden susmuş saatler, neden geçmiyor zaman?
Bıraktığım her eksik, neden olmuyor tamam?
Bunu bırak başkası, kendime anlatamam
Her adımda dermansız bırakıyor dizleri..
Açılmayacak gözüm, doğmayacak mı güneş?
Yok ki başkaca çözüm, yaşamdır ölüme eş
İlkbaharla sonbahar, zannetme birer kardeş
Kış-yaz farkı çürütür, zannedilen tezleri..
Gözüm hiç açılmazsa, öğrendiğim bilgiler
Yazılmamışsa eğer, hepsi benimle gider
Yediğim kazıklardan, aldığım tecrübeler
Verilen tüm emekler, düşündürsün sizleri..
Ya içimde saklılar, denilemeyen sırlar
Gözüm kapandığında, kaybolan hatıralar
Belki de saklı kalır, geçse yıllar, asırlar
Çözmeye zaman yetmez, içimdeki gizleri..
Hayat kısa ey insan, ömür nasıl kısaysa
Akıp gidecek zaman, bin zaman bir sayılsa
Bu ufacık beyinler, idrak etse ayılsa
Boşa geçmez saniye, telaş basar bizleri..
Necati ŞİMŞEK
Ankara