İskilip’li Mehmet Yolcu Bey anlatıyor  :  

“ Morfinli Mehmet ve Bedük, çocukluk yıllarında tanıdığımız, alkolik iki insandı.

Mehmet; Hacıpiri yukarı mahalledendi. Bebuk ise kalenin dibinde, hamamın arkasında tek odalı bir evde barınırdı.

Gündüz vakti ikisinin de ayık gezdiğini gören olmazdı. Nereden temin ettiklerini bilmediğim para ile içkilerini alırlardı.

Bebük ile parkta veya başka yerde karşılaştığımız da

 “ Bakın delikanlılar, benim vaziyetimi görüyorsunuz. Ayakta zor duruyorum. Bu zıkkımı içmekten memnun değilim. İçkiye alıştım bırakamıyorum. Sakın siz içki şişesini elinize almayın “ diye  bizlere nasihat ederdi. Açıkta içki içmez, elinde içki şişesi görülmezdi.

Morfinli Mehmet sabahları, içki almadığı zaman, halim selim, efendi görünüşlü biriydi. İçkili iken pek kimse ile konuşmaz, evini yolunu zor bulur,  bazen bir yerlerde sızıp kalırdı.

Kışın karlar üzerinde sızıp, sabahladığı olurdu.

Karnı aç olduğunda, mahallemizde kapısını çaldığı, birkaç ev vardı. O evlerden birine gider “ Ana benim karnım aç. Bana bir dürüm yapında yiyeyim .” derdi.

Gittiği evde yiyecek ne varsa, tepsi ile kapının önüne konur, oda konulanı yer, dua edip giderdi.

Bebük’ün, başında yana yatık şapkası, havalar soğuduğunda da, sırtından çıkarmadığı paltosu vardı.

Kalenin dibindeki bir göz odalı evi, belediye yaptırmış, mahalleliler de içinin eşyasını koymuşlardı. Bebük; kirlenen çamaşırlarını deterjan ve para ile birlikte bir torbaya koyar, torbayı da ihtiyaç sahibi bir evin kapısı önüne bırakırmış. Evden torbayı alıp, çamaşırları yıkar, ütüler Bebük’ün evinin kapısının önüne koyarlarmış. Bebük evine geldiğinde, torbasını içeri alırmış.

Morfinli Mehmet; bir Cuma gecesi içkiye tövbe ederek aynı gecenin sabahı hamama gider. Güzelce yıkanır. Sonrada soluğu hac işlerini organize eden otobüs firmasının yazıhanesinde alır.

“ Ben hacca gitmek istiyorum. Tövbe ettim, içkiyi bundan sonra ağzıma almayacağım.”

80’li yıllarda İskilip’te hacca, otobüsler ile gidilırdi. Her sene 6–8 otobüs ve eşyaları götüren kamyondan oluşan bir  kafile ile karayolundan  hacca gidilirdi..

 

Yazıhanedekiler şaşırırlar.

 “ Mehmet emin misin? İçki içmeden durabilir misin?”

 O, kararının kesin olduğunu, içkiyi bıraktığını söyler.

;” Sen kararını vermişsen, bizde seni hacca götürürüz.” derler.

Morfinli Mehmet; hac farizasını yerine getirerek artık  Hacı Mehmet efendi olmuştur. Hemşehrileri Hac dönüşü onu İskilip Belediyesine işçi olarak alıp, evlendirerek düzenli bir hayat kurmasına yardımcı olurlar ..

Bebük’e gelince ; Hacı Mehmet’ten 1–2 yıl sonra aynı süreci yaşar. Hacca gitmeye karar verdiğini öğrenen  otobüsçüler ondan ücret de almazlar. Esnaf para toplayıp, kendisine harçlık olarak verirler.

Bebük daha hacca gitmeden devamlı şöyle dua edermiş “ Yarabbi; mübarek yerlerde al benim canımı. Buraya beni bir daha getirme.”

Bebuk; mübarek yerlerde hac görevini güzelce tamamlar. Mekke’den Medine’ye dönerler.. Orada da ibadet ve ziyaretler tamamlanır. Medine den ayrılmadan bir gün önce, kaldıkları otelde Bebük’ü yalnız başına bir köşede ağlarken görürler. Onun bu halde gören biri sorar

” Hacı Bebük niye ağlıyorsun?”

“ Ben mübarek yerlerde feyiz alarak, ibadetimi, görevlerimi Allah’ın izni ile yapıp haccımı tamamladım. İskilip’e gidince eski arkadaşlarım beni azdırıp, tekrar içkiye başlatırlarsa ben ne yaparım diye ağlıyorum.”

 Ellerini semaya kaldırır “ Allahım benim canımı bu mübarek yerde al. Burada kalayım.” diye yakarır..

Hac kafilesi ertesi günü toparlanıp, yolculuğa çıkmaya hazırlanırlar. Bebük sessiz sedasız, her kesten önce otobüste kendi yerine geçip oturmuştur.İskilip hacıları da otobüse binmeye başlarlar. Bebük başını yana dayamıştır. Onu uyuyor sanırlar.. Birisi gelip” Hacı uyuma, otobüs kalkacak.” der. Ama HacıBebük’ten ses yok. Bir iki kişi daha gelir, bakarlar ki Bebük can emanetini Yüce Rabbine çoktan teslim etmiş bile . Yüzünde bir nur ve tebessüm ile göçmüş gitmiş . Her kes şaşırır kalır. Bir gün evvel edilen dua, ertesi gün gerçekleşmiştir ..

Hacı Bebük Medine de Cennet’ül Baki’ye, sahabelerin bulunduğu mezarlığa defnedilir. Hac kafilesi de yola çıkıp İskilip’e varır.

Sorarlar ” Hacı Bebük nerede?”

;” Hacı Bebuk Medine’de, Peygamberimizin, sahabelerin yanında kaldı. Yüce Allah onun duasını kabul etti. O sevdikleri ile birlikte Medine’dedir.”

Hacı Bebük’ün tek göz odalı evinin kapısını açarlar.

 Evin duvarında asılı tabelada şunlar yazar ;

 “Harabat ehlini hor görme Şâkir.”

“Defineye malik viraneler var.”

Yalan dünya da kimseyi küçük görüp, hor bakmamalıyız.

 Rabbimin yanında kim daha değerlidir?

 Onu ancak Yaratan bilir.”

( Morfinli Mehmet Ve Bebük başlıklı yazı A.Müfit KUTLU tarafından 2.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.