B.
BURNU DELİK GAZİ
Biz yad ellerde neler bırakmadık !
Uçsuz bucaksız vatan toprakları elimizden
çıkarken yüz binlerce vatan evladını da buz ve kum çöllerine gömüp terk ettik .
Başımıza öyle bir musibet çökmüştü ki elimizdeki son toprak parçası da düşman
işgaline uğramıştı.
Irzımızı , namusumuzu , dinimizi ,
bayrağımızı kurtarabilmek için canımızı dişimize takıp kan ve ter döktük .
Kadınlar ersiz , gözler fersiz , insanlar yersiz kaldılar . Ateşsiz ocaklar ,
babasız çocuklar ,ekinsiz tarlalar vardı . Açlık ve sefalet içinden
onurlu,gururlu,imanlı,başı dik bir millet olarak yeniden doğduk . Yeni bir
devlete kavuştuk .
Cephelerde can veren yiğitlerimizin yanı
sıra düşman eline esir düşmüş askerlerimiz de uzun yıllar yuvayı , sılayı
göremediler . Bu esir askerlerin bir kısmı işkence ,açlık ve hastalıktan şehit
olurken pek az bir kısmı da tekrar yurtlarına dönebildi .
Balıkesir Armutalan Köyünden Muhammed
(Selçuk ) din için , devlet için , can çekişen millet için yıllarca savaş
meydanlarında çarpışmış , cepheden cepheye gönderilmiş yiğitlerdendi. Onun
kaderinde “ şehadet” yerine “ esaret “ yazılmıştı . İngilizler onu esir
almışlar , Mısır’da burnunu delerek halka takıp ,zincirleyerek diğer Türk
esirleriyle birlikte sokaklarda dolaştırıp işkence yapmışlar , üzerlerine balgam
ve pislik atılmıştı .
Sonra Yemen’e gönderildi delik burunlu
Muhammed . Orada da çok ağır hizmet ve işkencelere maruz kaldı . Arkadaşlarının
çoğu can verdi . Muhammed artık dayanamıyordu . Canına kıymayı düşünecek kadar
ruh ve inanç dünyası alt üst olmuştu . Yemen’li bir genç kızın yalvarmalarıyla
ancak kendine gelebildi . Bu hanım ile evlendi , iki çocuğu oldu . Ama
gönlündeki vatan hasretini , köyünün hayalini bir türlü silemiyordu .
Yemen’li hanımı öldükten sonra çocuklarını
eşinin akrabalarına emanet ederek uzun bir yolculuktan sonra Balıkesir’e döndü
. Tam 16 yıl sonra köyü Armutalan’a gelmişti . Parasız , pulsuz, kimsesiz ve
garip …
Burnu Delik Muhammed Amca , köyde
çocukların eğlencesi olmuştu .
“ Burnu Delik Amca ! Burnu Delik Amca ! “
Bir kulübe, yoksulluk , kuru mısır ekmeği …
Muhammed Amca , çocuklar alay etsin diye
köyüne dönmemişti . Bu topraklarda ölmeye gelmişti . Ama olsun , onlar çocuktu
. Kapısını kapayınca onlardan kurtulabiliyordu .
Bu hava , bu su , bu toprak , köyün küçük camii,
minareden okunan ezanlar , o sesler , o nefesler , hep kendinden bir parçaydı .
İngilizler , dünyanın en kahraman askeri
Muhammed’in burnuna halka takmışlardı ama ruhuna kelepçe takamadılar .
Burnu Delik Gazi Muhammed Amca o fakir ve
kimsesiz kulübesinde yıllarca yaşadı ve sonra bir gün ruhunu yüce Rabbine
teslim etti .
Yıl 1947 …Armutalan Köyünün cami avlusunda
teneşirdeki Gazi’yi yıkamaya çalışan İmam Efendi rahat su dökemiyordu . Başının
üzerinde bir bulut gibi toplanan yüzlerce serçe kuşunun cıvıldaşmalarını gören
köylüler de şaşırdı .Kuşlar Gazi’nin vücuduna
yaklaşarak küçük daireler çiziyor , kanat çırpıyorlar ve bazıları
teneşirin üzerine konuyordu .
Cenaze namazı kılınırken çevre ağaçlardaki
kuş cıvıltıları giderek çoğaldı . Bu kadar
kuş nereden gelmişti ? Gazi’nin
tabutunu omuzlayan köylüler avludan çıkarken yüzlerce minik serçenin
kendilerini takip ettiğini ve bazılarının hareket halindeki tabutun üzerine
konduğunu gördüler .
Köylülerden biri “ Allahuekber !” dedi ; ve
diğerleri de ona katıldılar .
Allahuekber … Allahuekber ! La ilahe
illallah u Allahuekber ! Allahuekber velil la ilhamd ! “
Cemaat göz yaşlarını tutamıyordu . Burnu
Delik Gazi Muhammed Amca dualarla defnedildi .
Kur’an okunuyor ,dualar ediliyor , köylüler
ağlıyor , ağaçlarda ve kabrin üstünde havada yüzlerce kuş cıvıldaşıyor .
Toprak kapandı , insanlar kenara çekildiler
, bir serçe sürüsü kabrin üstüne indi . Gazi Muhammed Amca şehit olamamıştı ama
istediği son her halde böyle olmalıydı .Yıllarca Allah yolunda cihat etmiş,
işkence görmüş , sabretmiş ve Yaradan’ına olan kulluk borcunu unutmamıştı .
Kâlp gözleri açık olanlar olağan üstü bir
hareketliliğin farkındaydılar.
O minik serçeler kimin emriyle hareket
ediyordu ?
Yoksa melekler , Yüce Allah’ın izniyle o minik
kuşların görüntüsünde bu şanlı Gazi’nin cenazesine mi katıldılar ?