İki dudak arası, söylediğin
Bin damlaya bedel, söz var ya
Kıvrımlardan dökülen, nağme
Nakış işler yüreğime
Hangi zamana ait, bendeki sen
Dikiş tutturur bakışlar
İki zaman arası
Ne vakit gelir gider
Yol bulur mu gözler
Dayanır mı buna
Yanar mı yoksa
Coşkunun adı başka
Kıskandı zaman, kıskandı mekân
Seni benden
Var mı izahı, anlatır mı?
Bende yok edişini
Hatırlarsan, hazan mevsiminde
Vuslat vakti, enjekte ederken
Damardan girmiş,
Felç etmişti, bendeki seni
Yürek anlamamıştı, acıyı
Hissetmedi o an
Katil zaman, yok etti işte
Ne zaman, uğramıştı mekânıma
Alıp götürürken bendeki beni
Bir solukluk mühletti, istediğim
Evrelerden geçmiş
Zamana merhale olmuştum
Haberim yoktu
Zaman mekân arası bir yerde
Katil zaman hapsetmişti ruhumu
Sesim çıkmamıştı
Korkudan değil
Kaderime boyun eğdiğimdendi, biliyordum ki
Kastetmişti zaman
Ne varsa, almıştı elimden
İki pay, iyi payda arası bölmüş
Düşmanım olmuştu
Ne unutmuş, ne unutturmuştu
Hayatın her anında
Uykularıma kast etmiş
Bölüp parçalamıştı
Senli ne varsa
Şimdi eksenim boş, bir halde
Yönünü şaşırmış, pusulası bozuk
İskele rüzgârları, ters yönden esip
Sancak arasını bölmüş
Zalim zamanla, bir olmuş
Dağıtmış parçalamış
Un ufak olmuş, beden
Toplanmaz, toparlanmaz artık
Umutlar parçalandı, düşler bölündü
Kimini yel aldı, kimini el
Gözdeki sel, gönüldeki mekâna aktı
Ne varsa sildi süpürdü
Senden geriye kalan
Dağılmadan önce toplanırdı, oysa
Zaman salıverseydi, tutsak aldığı beni
Yenilenir yeşerirdi umutlara gönül
Yaşam devam ederdi,
Bitmezdi bendeki sen
GÜLDEN ASLAN