Mektup

                                                  Bütün acılar aynı yeri acıtır

Canım arkadaşım, hani o gece sahilde oturup dolunayı seyrettiğimiz de.

Uzun uzun dalışım, dalgaların kıyıya vuruşu ve yakamozların dans etmesi.

Birde bir ay önceki yaşadığım cehennem… Hayat, insanın üstüne üstüne gelen cehennemin sıcağı gibi bunaltan ve kavuran bir yaşamın takendisi.

Her şeyden uzak, sorumluluktan kaçmış ve birkaç günlük Cennet… Ve Güçbelâ çalınmış birkaç günlük huzur…

Rüzgârın uğultusu, yaprakların hışırtısı ve çıplak kayaların çakıl taşlarına basarken, çıkardığı ses...

Kıyıya vuran dalgaların tatlı şırıltısı ve ikimizin koyu sohbeti.

Biran gözlerim ayaklarımın altındaki çakıl taşlara takıldı. O güçlü dalgalar kurumuş taşları incitmeden, sarsmadan, temizleyip daha sonra geri çekilişi…

Canım arkadaşım, ben o dalgalara baktığımda seni görüyordum ve kendimi de, azar azar temizlenmiş çakıl taşları olarak görüyordum. Arada bir o güçlü dalgaların arasından gelen rahatlayıcı ses, hareketsiz kalbimi harekete geçirdiğini fark etmiştim... Demek ki, kirlenmiş bir ruhun, güçlü bir dalganın vurması mı gerekirdi?

Evet, arkadaşım sen benim için okyanusun taa ortasından gelen öldürücü bir dalğa değil de, kurtarmaya çalışan bir dalgaydın…

Hayat kısa ama dolu anlamlı olmalıydı, ben bu hayatın var olduğunu ve dolu olduğunu seninle tanıştığımda anlaya bildim.

Bazen geçmişimi düşündükçe “neler kaybettim” diyorum içimden. En güzel yıllarımın hesabını kimden sormalıyım… O kadar suçlu çok ki…

Dediğin gibi, “ruhumla çok mücadele et. “ Evet, çok uğraştım, ama hep güçsüzlüğüme yenildim...

Tanrı her insana ayrı ayrı acılar vermiş, ama bütün acılar aynı yeri acıtır!...


Belki de sen benden daha çok acı yaşadın, ama gördüğüm fark şu ki, kendini yenilemeyi biliyorsun. Belki de ben öyle düşünüyorum. Ne yazık ki ben senin kadar güçlü değilim. Doğrusu bir gerçek var ki, daha önceleri daha da zayıf ve çaresizdim. Seninle tanışmam hayatın var olduğunu bana hissini kazandırdı.

Hani gemiyle denize açıldığımız o gün, denizin büyüklüğünü ve senin büyüklüğünü karşılaştırdım. İnan arkadaşım, senin daha büyük olduğunu gördüm. Evet, ne deniz kirlenen ruhumu temizledi ne de dalgalar. Bitkin kalbimi yalnızca dilinden düşen sözcükler temizledi. Senin varlığın ve tedavi veren sözlerin hayatın anlamını öğretti…

Seninle geçirdiğim kaç günlük beraberlik o kadar huzur vericiydi ki.

Kalbimden gelen sesle sana yazdım arkadaşım…

Ağostos 2009 Kaderiye YAPICI 

( Mektup başlıklı yazı kadriye xoda tarafından 18.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu